
Esas No: 2021/34833
Karar No: 2022/3743
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/34833 Esas 2022/3743 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişinin şirket adına sahip olmadığı yetkiye rağmen çek keşide etmesi sonucu dolandırıcılık suçuyla suçlandığı ve diğer sanıkların da suça iştirak ettiği iddiasıyla açılan dava sonucunda verilen kararı inceledi. Keşideci imzasının aidiyetinin tespiti için alınan ekspertiz raporunun net bir sonuç vermediği, sanıklar arasında çelişkilerin olduğu ve iletişim tespiti için HTS kayıtlarının çıkarılması gibi konuların detaylı araştırılması gerektiği sonucuna vararak hükümleri bozdu. Karara göre, Sanıkların kastlarının, iştirak iradelerinin ve hukuki eylemlerinin nitelendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hükümleri kurulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Sanık ... hakkında; her iki suçtan beraat,
Sanıklar ..., ... ve... haklarında; resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
Sanıklar ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları katılan vekili tarafından 06.08.2014 havale tarihli itiraz dilekçesi ile Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10.11.2014 tarihli ve 2014/1092 sayılı değişik iş kararı ile itirazen incelenmekle kesinleşmiş olup, bu tarihten sonra yeniden bir temyiz dilekçesi verilmemiş olduğu, neticede; temyiz kapsamının sanık ..., ... ve ... haklarında nitelikli dolandırıcılık, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümleri ile sınırlı olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanıklardan ...'in, ....Yapı Ltd. Şti.nin küçük hisseli ortağı olduğu, şirketi temsil ile yetkili kişinin ise ..... olduğu, .....tarafından Bodrum 2. Noterliğinin 03/12/2009 tarihli ve ..... yevmiye numaralı vekaletnamesi ile.....'ın şirketle alakalı bazı işlemleri için yetkilendirildiği ancak bu vekaletname aslında “çek keşide yetkisinin” bulunmadığı, sanık ...’ın şirket adına çek keşide yetkisi bulunmamasına karşın şirkete ait .... seri numaralı çeki 15.07.2010 tarih ve 4.750 TL meblağla şirket adına keşide ettiği, akabinde çekin önce sanık ..., sonra sanıklar ... ve ardından sanık ...’a ciro yolu ile verildiği, sanık ...’in de hayvan alışverişi karşılığında katılan ...’a çeki verdiği sanıkların bu şekilde iştirak halinde katılanı dolandırdığı iddia olunan olayda; dosya içerisindeki keşideci imzasının aidiyetinin tespiti amacıyla alınan ekspertiz raporunun yalnızca sanık ...’ın soruşturma aşamasında alınan imza ve yazı örnekleri üzerinden yapılması ve net bir sonuç vermemesi karşısında, sanığın kurum ve kuruluşlardaki samimi imzalarının tedarik edilerek, alınan imza ve yazı örnekleri ile birlikte davaya konu çek üzerindeki keşideci imzasının .....’a ait olup olmadığı yönünde Adli Tıp kurumu ilgili dairesinden rapor alınması, sanıklar arasında iştirak iradesi olup olmadığının tespiti bakımından, sanıklar ... ve .....’in aşamalarda birbirleri ile çelişen beyanları karşısında çelişkinin giderilmesi, sanıkların tamamının kullandıkları telefon numaralarının tespit edilerek olay döneminde HTS kayıtlarının çıkarılarak birbirleri ile iletişimlerinin olup olmadığının tespit edilmesi, davaya konu çekin gerçek keşidecisi ....’in Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu “Bodrum ..... Noterliğinin ..... yevmiye numaralı vekaletname aslında sanık ...’a çek keşide etme yetkisinin bulunmadığı ancak aynı yevmiye numaralı vekaletname örneğinde çek keşide etme yetkisinin bulunduğu vekaletnamenin gerçek olmadığı, .....’ın çek keşide etme yetkisi olmamasına karşın çek keşide ettiği yönünde” sanık ... ve ilgili noter hakkında yapmış olduğu ve dosya arasında bir kısım soruşturma evraklarının bulunduğu şikayetin akıbetinin araştırılması, denetime elverişli şekilde bu soruşturma ve dava açılmış olması durumunda dava dosyasının temin edilmesinin ardından sanıkların kastlarının, iştirak iradelerinin ve hukuki eylemlerinin nitelendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.