5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/19014 Esas 2019/15667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/19014
Karar No: 2019/15667
Karar Tarihi: 16.12.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/19014 Esas 2019/15667 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçunu işlediğinin yargılama sürecinde kanıtlandığı ve eylemin doğru bir şekilde nitelendirildiği sonucuna vardı. Ancak, sanığın hapis cezasına mahkumiyeti sonrası hak yoksunluklarına hükmedilmesi 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca yapılmış olsa da Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle bu hususun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, iddianamede talep edilmemesine rağmen suçta kullanılan nakil aracının müsadere edilmesi halinde sanığa ek savunma hakkı tanınmaması gibi hukuka aykırılıklar da tespit edildi. Bu nedenle, karar bozuldu ve yargılamaya yeniden başlanması kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun
- 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı
- CMK'nin 226/1. maddesi
- 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 Sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
19. Ceza Dairesi         2019/19014 E.  ,  2019/15667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararların niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2)Sanık hakkında düzenlenen iddianamede suçta kullanılan nakil aracının müsaderesi talep edilmediği halde bu hususta ek savunma hakkı da tanınmadan müsadere kararı verilmesi suretiyle CMK"nin 226/1. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.