Esas No: 2018/604
Karar No: 2022/3737
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/604 Esas 2022/3737 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/604 E. , 2022/3737 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I) 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2007-2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
II)2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
2010 takvim yılında sanığın müdürü olduğu.....Dericilik ve Tekstil San. Tic. Lt. Şti.nden mal aldığını bildiren.... Deri... Ltd. Şti.nin en son 2010 yılı Mart ayı BA formunda bildirim yaptığı ve fatura tarihlerinin tam olarak tespit edilemediği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmasında söz konusu şirketin yönetimini fiilen hiç almadığını, 2005 yılında .....’dan şirket hissesini devraldıktan sonra ... ile ortak duruma düştüklerini, noterde devir işlemlerinin yapıldığı gün ...’in kardeşi olan ...’in işlemler tamamlandığı halde kendisine söylemeyerek noter önünden ayrıldığını, bu kişiyi 3 saat noter önünde bekledikten sonra işlemlerin tamamlandığını noterden öğrendiğini, daha sonra bu kişileri hiç görmediğini, mevcut atölyenin boşaltılmış olduğunu gördüğünü bildirmesi, vergi müfettişliğinde düzenlenen tutanakta bu kişiler ile muhasebeci ....vasıtası ile tanıştığını belirtmesi, İzmir ..... Noterliği tarafından düzenlenen 05.02.2008 tarihli sanık ... tarafından verilen ve tanık ...’nın bankalardan para çekmesine, hesap açmasına imkan veren vekaletnamenin İzmir ...... Noterliğinin 17.06.2013 tarihli yazısından sahte olduğunun anlaşılması, tanık ...’nın Vergi müfettişliğinde 10.12.2012 tarihinde alınan ifadesinde ve mahkemece talimatla alınan beyanında farklı isimleri söylemiş olması, ... isimli kişinin sanığı tanımadığını, ...’nın ifadelerini doğrulamaması karşısında;
1)...’in açık kimlik ve adres bilgileri araştırılarak tanık olarak duruşmaya çağrılması duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra bu kişiye sanığın beyanlarının sorulması,
2)Tanıklar ... ve ...’nın aynı oturumda dinlenilerek sahte vekaletnameyi kimden nasıl temin ettiklerinin sorulması,
3)....’un açık kimlik ve adres bilgileri araştırılarak tanık olarak duruşmaya çağrılması CMK'nin 46/1-c uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra sanığın beyanlarının sorulması,
4)Dosya arasında bulunan faturalar ve... Matbaacılıktan bastırılan faturaları sanığın aldığına dair gelen çizelge sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve başka kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar ve çizelge gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, ismi bildirilen kişinin de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.