13. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7001 Karar No: 2016/10613 Karar Tarihi: 07.06.2016
Hırsızlık - başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/7001 Esas 2016/10613 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2015/7001 E. , 2016/10613 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yol kenarında açıkta bulunan inşaat demirlerinin, yapımı sürmekte olan tramvay inşaatında kullanılması aşamasına gelinmemiş olup henüz kamu hizmetine özgülenmediği, anlaşılmakla sanık hakkında TCK"nın 142/1-e maddesi yerine 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, II- Suça sürüklenen çocuk hakkında başkasının kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ifadelerinde, gerçek kimlik bilgilerini kolluk görevlilerine daha sonra verdiğini beyan etmesi, kollukça tanzim olunan tutanaklarda ise suça sürüklenen çocuğun kimliğinin ailesinden alınarak gerçek kimlik bilgilerine ulaşıldığının belirtilmesi ve suç sürüklenen çocuğun gerçek kimliğine ilişkin bilgi vermemesi halinde ailesine ne şekilde ulaşılabileceğinin dosyada mevcut delillerle anlaşılamaması karşısında; tutanak tanığı polislerin duruşmada dinlenilmesi suretiyle sanığın ailesine ne şekilde ulaştıkları, bu hususta suça sürüklenen çocuğun bir yönlendirmesi bulunup bulunmadığı, gerçek kimliğinin tespiti yönünde kolluk görevlilerine bir bildirimde bulunup bulunmadığı hususu sorularak, sonucuna göre sanık hakkında TCK."nun 269. Maddesinin tatbiki hususunun tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.