11. Hukuk Dairesi 2014/18914 E. , 2015/604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/01/2014 tarih ve 2013/157-2014/86 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davaya konu alacağın müvekkili bankanın davalı ile arasında akdedilen 05.11.2011 tarihli üye iş yeri sözleşmesindeki yetkisine dayanarak tahsil ettiği komisyon oranının günün koşullarına uyarlanmasından kaynaklandığını, davacı bankanın, 23.12.2011 tarihi itibari ile pos komisyon oranını kendi kartları ve diğer banka .... kartlar için %0.60"dan %0.75"e,.... harici diğer banka kartları için ise %1.05"den %1.60"a çıkardığını, ancak sistemden kaynaklı sorun nedeniyle bu komisyon oranlarının davalıya ait hesaplardaki işlemlere zamanında yansıtılamadığını, sistemdeki sorun giderildikten sonra meydana gelen fark komisyonun davalıdan talep edildiğini, ancak davalının bu farkı ödemeyi kabul etmeyerek müvekkili bankadaki hesabını kapattığını, davalının ilgili sözleşmenin 10.2. maddesi uyarınca, müvekkili bankanın bu komisyon oranlarını günün koşullarına göre tek yanlı ve önceden haber verilmeksizin artırıp eksiltmeye yetkili olduğunu ve bu artırım ve eksiltmelere yürürlük tarihinden itibaren uyacağını ve bu yeni komisyon oranı üzerinden ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davaya konu alacağın müvekkili bankanın sözleşmedeki yetkisine dayanarak komisyon oranının günün koşullarına uyarlanmasından kaynaklandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 7.408 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, bankanın tek taraflı olarak komisyon miktarını artırarak kendisinden talepte bulunmasının haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında imzalanan üye iş yeri sözleşmesinin davacı banka tarafından hazırlanmış matbu bir sözleşme olduğu, sözleşmenin 10.2. maddesinde davacı bankaya komisyon oranlarını tek yanlı olarak, önceden haber verilmeksizin artırma yetkisinin verildiği, sözleşmedeki bu düzenlemenin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğu, davalının gerek icra müdürlüğünde gerekse mahkemedeki beyanlarında istikrarlı bir biçimde davacı bankanın komisyon oranını tek taraflı olarak arttırdığı, aralarında komisyon oranının arttırımı ile ilgili bir anlaşmanın olmadığı yönünde savunmalarda bulunduğu, davacı bankanın ise bunun aksini kanıtlar bir delil sunamadığı, davacı banka vekilince, sözleşmenin her iki tarafının da tacir olduğu, tarafların bu
sıfatı sebebiyle sözleşme hükümlerinin davalı açısından da bağlayıcı olduğu ve sözleşmenin bir cari hesap sözleşmesi niteliğinde olduğu iddia edilse de, Borçlar Kanunu hükümleri tacirler açısından da geçerli olup, genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme hükümlerinin tacirler açısından geçerli olacağı yönünde Ticaret Kanunu"nda da bir hüküm bulunmadığı ve sözleşmenin cari hesap sözleşmesi ile de bir ilgisinin olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki 10.2 maddesindeki genel işlem koşulu niteliğindeki düzenlemenin davalı açısından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının dayandığı sözleşme hükmünün değiştirildiği tarihten itibaren uygulanabileceğine, geçmişe yönelik iş ve işlemlere uygulanamayacağına, davacının kendisinden kaynaklı sistem arızası nedeniyle değişiklik tarihinde davalının hesabına yansıtmadığı yeni komisyon oranlarını geçmişe dönük olarak davalıdan tahsil etmek istemesinin sözleşmeye aykırılık teşkil etmesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.