Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3733
Karar No: 2014/8189
Karar Tarihi: 30.04.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/3733 Esas 2014/8189 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/3733 E.  ,  2014/8189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 04/10/2013
    NUMARASI : 2013/70-2013/399

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, iki ayrı icra takibine konu iki adet bononun tanzim tarihlerinin sonradan doldurulduğunu ve bedeli ödendiği halde takip konusu yapıldığını ileri sürerek müvekkillerinin iki adet icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemelerin istirdatına, 6.500,00-TL olarak avukatlık ücreti adı altında alınan paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 18 adet toplam 33.000,00-TL bedelli bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonolardan 25.07.2010 ödeme tarihli 1.500,00-TL miktarlı bono bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin zaman zaman davacıya ödünç para verdiğini, icra takibine konu yapılan bonoların gününde ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, ödeme yapılan tarihlerin takibe konu bonoların keşide tarihlerinden önce olduğu, ödemelerin takibe konu bonolara ilişkin olduğu yönündeki iddianın gerçek olmadığını, bonoların icra takibine konulduğu şekli ile davacı tarafından müvekkiline verildiğini, aksinin yazılı deliller ile davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacılar hakkında takiplerin kesinleştiğini, borç miktarının kabul edilerek ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, takibe konu edilmeyen bonoların davacının başka borcuna yönelik düzenlendiğini, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında uzun süre öncesine dayanan arkadaşlık ilişkisi olduğu, 1995-1996 yıllarından itibaren davacının davalıdan borç para aldığı, dava ve icra takibine konu bonolara yönelik olduğu iddia edilen muhtelif tarihli ödemelerin dava konusu bonolarla ilgisinin olmadığı, ödemelerin bonoların keşide ve vade tarihlerinden önce olup ödemelerin dava konusu bonolara ilişkin yapıldığı hususunun ve davacı iddialarının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davacılar tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında “Davacılar ödeme iddiasında bulunmuş, buna ilişkin banka havale dekontlarına delil olarak dayanmışlardır. Bu dekontlardan 25.06.2009 tarih 10.900 USD miktarlı olanı dışındakilerin dava konusu senetlerin tanzim tarihlerinden önceki tarihlerde düzenlenmiş oldukları gözetildiğinde dava konusu senetlere karşılık olmadıklarının kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de ödeme dekontlarından 25.06.2009 tarihli 10.900 USD miktarlı ödemenin dava konusu senetlerin vade tarihlerinden sonraki bir tarihi taşıması nedeniyle kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapılan havale niteliğinde olduğu gözetilmeden bu hususta yeterli gerekçe de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; taraflar arasında uzun süre öncesine dayanan arkadaşlık ilişkisi olduğu, 1995-1996 yıllarından itibaren davacının davalıdan borç para aldığı, taraf asillerin beyanlarıyla sabit olduğundan, dava konusu bono bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı tarafça icra takibine geçildiği, davacının icra takiplerinde borcu kabul ettiği ve icra dosyalarındaki incelemelerden ödeme ile ilgili taahhütlerde bulunduğu, borcun yapılandırıldığı, takiplerden sonra dosyalara ve davalı tarafa davacı tarafça ödemelerin yapıldığı, takibe konu bono bedellerine istinaden bonoların tanzim tarihinden önce toplam 24.700-USD ödeme yapıldığı, ayrıca davacı tarafından davalıya 25.06.2009 tarihinde 10.900.-USD ödeme yapıldığı, fazla ödeme yapıldığı hususundaki ispat yükünün davacı tarafta olup, davacı tarafça bu husus yazılı belgeler ile ispatlanamadığından ve davalıya yemin teklif etme hakkı da kullanılmadığından davalı tarafın kabulünde olan ve davalı tarafından 10.900.-USD"lik ödemenin senetler ile ilgisinin olmadığı hususu ispat edilemediğinden davanın mahiyeti itibariyle tanık da dinlenemeyeceğinden, davacı tarafın tanıkla ispat talebi de yerinde görülmeyerek, davacının 25.06.2009 tarihinde yaptığı 10.900.-USD"lik ödemenin Beyşehir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/2249 esas sayılı takip dosyasına konu 29.905.-USD bedelli bonodan düşülmek suretiyle davacının bu bono ve takip nedeniyle davalıya 10.900.-USD"lik kısımdan dolayı borçlu olmadığının tespitine, Beyşehir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/2244 esas sayılı takip dosyasına konu 6.400.-USD bedelli bonodan dolayı açtığı menfi tespit davasının ve davacının istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının icra takip dosyalarına yaptığı ödemelerin icra müdürlüklerince infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesinde menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş olup fazla yapıldığını iddia ettiği ödemeler yönünden istirdat talebini yargılama sırasında 05.04.2013 tarihli celsedeki beyanı ile de yinelemiştir. Kaldı ki davacı vekilinin bu yönde bir istemi olmasa dahi, İİK"nın 72/7. maddesi gereği açılan menfi tespit davasında borç ödenmiş olursa dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir. Davacı tarafından ödemelerinin olduğu icra takip dosyasından anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece davacının istirdat talebi değerlendirilerek incelenip bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın işin niteliğine aykırı düşecek şekilde hükümde davacının istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının icra takip dosyalarına yaptığı ödemelerin icra müdürlüklerince infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi