16. Hukuk Dairesi 2016/13072 E. , 2016/9707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Balçeşme Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 1 parsel sayılı 93.741,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacılar ... miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın belirli bölümleri hakkında dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (H) harfi ile gösterilen 11.842,91 metrekarelik bölümünün davacı ...., (K) harfi ile gösterilen 11.359,58 metrekarelik bölümünün ise davacı....adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu (H) ve (K) ile gösterilen bölümler yönünden davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmaz bölümleri başında yapılan keşifte alınan beyanlar soyut nitelikte olup, zirai bilirkişiler tarafından verilen raporda çekişmeli taşınmaz bölümleri ile taşınmazın diğer bölümleri arasında, kot farkı, bitki örtüsü ve deseni, eğim vs. gibi ayırıcı unsur olup olmadığı hususları net olarak değerlendirilmediğinden yetersizdir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararları, ekleri ve haritaları ile tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesinde en az 3 ayrı evreye ait hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, fotoğrafçı bilirkişi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla keşif yapılmalı; varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümleri arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraatçi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulguların da değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın niteliği, taşınmazın temyize konu (H) ve (K) harfi ile gösterilen bölümleri ile diğer bölümler arasında ayırıcı unsur, sınır, kot farkı, bitki örtüsü farkı olup olmadığı, (H) ve (K) harfi ile gösterilen bölümler üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğu ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğüyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti marifetiyle yöntemince inceleme yaptırılmalı, fotoğrafçı bilirkişiye taşınmazı dört yönden gösteren panaromik fotoğrafları çektirilip, sınırları da kabaca işaretlenerek, hakim tarafından onaylanmak suretiyle dosyaya konulmalı, fen bilirkişisine ise keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; taşınmazın bizzat mahkeme hakimince yapılan gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.