21. Hukuk Dairesi 2015/15099 E. , 2015/19478 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/07/1983 olduğunun ve davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/07/1983 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108. maddesinin 1. fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
.../....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15/11/1983 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 01/07/1983 tarihinde S.. A.. ünvanlı ve 19376 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, Kurum tarafından işyerinden dönem bordrolarının verilmediğinin bildirildiği, davacı tanıklarının beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının işe giriş bildirgesinin verildiği işyerinin bina inşaatı işyeri olduğu ve o dönemde söz konusu binanın etrafında başka bina ve işyerlerinin bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu binada ilk oturan ve davacının çalışması hususunda bilgisi olabilecek kişileri tespit edip tanık olarak beyanlarına başvurmak, Samandağı"nda dava konusu dönemde inşaat işi ile uğraşan kişileri kolluk vasıtasıyla tespit edip tanık sıfatıyla dinlemek ve davacının çalışmaları hususunda bilgi sahibi olup olmadıklarını sormak, işe giriş bildirgesinde sigortalı kısmında bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda inceleme yaptırmak, işe giriş bildirgesinde bulunan sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğunu Kurumdan sormak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.