23. Hukuk Dairesi 2011/12 E. , 2012/995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin kooperatif üyesi olduğunu, devraldıkları taşınmazları hiçbir borcu olmaksızın devraldıklarını, konutların daha önce şerefiye bedeli ve kesin maliyetlerinin hesaplandığını, yeni yönetimin anasözleşmenin 61. maddesine açıkça aykırı şekilde yeniden konut maliyet ve şerefiye hesabı yaptığını ve öncekinden çok farklı borç çıkardığını, önceki kesin maliyet ve şerefiye bedelleri hesabının kesinleşmiş olduğunu ileri sürerek, yeniden şerefiye bedeli ve kesin maliyet hesabı yapılamayacağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2008 yılında yapılan kesin maliyet hesaplarının genel kurulca iptal edilerek, kesin maliyet hesaplarının yeniden tespiti için yönetim kuruluna yetki verildiğini, yeniden maliyet hesabı yapılmasının kanun ve anasözleşmeye aykırı bir yönü bulunmadığını, davacılarda bulunan ibranamelerin yetkili kişilerin imzasını taşımadığından geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 2009 yılında yapılan genel kurul toplantısında önceki şerefiye ve kesin maliyet hesaplarını ihlal ettiği ve ortaklar için yeni bir kesin maliyet ve şerefiye hesabı yapıldığı, ortaya çıkan bu hukuki durumun bütün ortakları bağlayacağı, genel kurul toplantısının iptali için dava açılmadığı, kooperatif anasözleşmesinin 61. maddesine göre kooperatif ortaklarının maliyet bedellerinin tespiti yönündeki kooperatif işlemlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz edebilecekleri, davacıların 61. maddede yer alan prosedürü de işletmedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, önceki genel kurulda şerefiye bedelinin belirlenmesinden sonra yeniden belirlenen şerefiye bedellerinden sorumlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı kooperatif tarafından davacılara, 03.05.2009 tarihli genel kurulda yeni şerefiye bedelleri ile ilgili borçlarını ödemeleri ile ilgili ihtarname gönderildiği ve belirlenen şerefiye bedelerini ödemeye davet edildikleri anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacıların davayı bu ihtarlar sonucu açtıkları nazara alınarak, davanın menfi tespit davası olduğu kabul edilerek davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunun kabulü gerekir.
Kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi, daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden sözedilemez. Aksi halde bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlal edeceğinden yok hükmündedir.
Bu durumda mahkemece her davacıdan istenen miktar açısından ayrı ayrı 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca eksik harçların tamamlattırılması, bu eksiklik tamamlandıktan sonra kooperatif defter, kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu varsa banka kayıtları üzerinde, önceki genel kurulda alınan şerefiye bedellerinin tüm üyelerden alınıp alınmadığı, alınmış ise sonraki genel kurul kararının tüm üyelere uygulanıp uygulanmadığı, Kooperatifler Kanununun 23. maddesindeki eşitlik kuralının ihlal edilip edilmediği hususlarında bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden açıklamalı, denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, soyut düşüncelere ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.