Esas No: 2021/5780
Karar No: 2022/3813
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/5780 Esas 2022/3813 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/5780 E. , 2022/3813 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
A) Sanıklar hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik şikâyetçi vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Duruşma gün ve saatini bildirir, içinde iddianame sureti de yer alan usulüne uygun şekilde düzenlenmiş "çağrı kağıdı"nın yine usulüne uygun biçimde 06.07.2014 tarihinde şikayetçi kurum vekiline tebliğ edildiği halde duruşmalara iştirak etmeyen, CMK'nin 237 ve devam eden ilgili maddeleri uyarınca kamu davasına katılmayan ve "müdahil" sıfatını kazanmayan şikayetçi kurum adına vekilinin 17.03.2016 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Sanıklar hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
.... Mad. Orm. Ür. Nak. İnş. Gıd. Tem. Ltd. Şti’nin ortakları olan ..., ... ve ... ve müdür olan sanık ...'ın 2012 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; kullanılan ve sahteliği iddia ve kabul edilen sahte faturaların sanık ...'ın şahsi mükellefiyetine ait faturaları olması, sanık ...'ın aşamalarda söz konusu şirkette diğer ortakların tecrübesiz olması nedeniyle müdür olarak görev yaptığını, şirketin alım-satım tahsilat işlerinin kendisi tarafından yürütüldüğünü, faturaların sahte olmadığını, gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması; 23.09.2011 – 21.06.2012 tarihleri arasında %05 payla ortak olan sanık ...'ın ve sanık ...'ın oğlu ile yeğeni olan diğer sanıklar ... ile ...'ın da faturaların gerçek ticari ilişkiye dayandığını savunmaları; dosya arasında ... hakkında suçun işlendiği iddia edilen 2012 takvim yılına ait raporların dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
1) Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluğun 213 sayılı VUK'nin 10. ve 333. maddelerinde düzenlenerek aynı Kanun'un 359. ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağının öngörüldüğü, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilcisi bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, varsa iş bölümüne dair şirket esas sözleşmesi ve iş bölümüne ait kararlar getirtilip, olay tarihinde sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi,
2) a) Faturaları düzenleyen ... hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna yönelik tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) ... hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyanın getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3) Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla beyanname döneminde sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
b) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.