Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9457
Karar No: 2016/7301

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9457 Esas 2016/7301 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9457 E.  ,  2016/7301 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ve vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı ..., 19.02.2013 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan bir parça tespit dışı taşınmazı imar ve ihya ettiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır. , 15.01.2015 havale dilekçe ile çekişmeli taşınmazın TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.12.2013 tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen taşınmazın niteliği ile adına, (B) ile işaretlenen taşımazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan vekili ve vekili tarafından (B) ile işaretlenen kesim yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece anılan yere ilişkin verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulamada hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 4721 sayılı Medenî Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları ...ye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan ... beldesinin tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu ... İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, ... beldesinin bağlı bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın resen gözetilmelidir.
Diğer taraftan hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın iki ayrı bölümden oluştuğu, ek 1 nolu krokide (A) ile işaretlenen 686,45m2 yüzölçümlü taşınmazın düzlük, (B) ile işaretlenen 4.183,70 m2 yüzölçümlü taşınmazın ise %18-20 eğimli olduğu, (A ve B)"nin üzerinde aşılı zeytin ağaçları ve değişik meyve ağaçlarının bulunduğu, (A ve B)"nin kesinleşen tahdit haritası dışında kaldığı, ancak 3 nolu krokide (A) harfi ile işaretlenen 1.385,56 m2 yüzölçümündeki taşınmazın eski tarihli memleket haritasında ormanlık alanda gözüktüğünden sayılan yerlerden olduğu, (B) harfi ile işaretlenen 3.484,59 m2 yüzölçümlü taşınmazın ise açık alanda gözüktüğünden sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Hükme dayanak yapılan fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.12.2013 tarihli krokili raporda da (A) harfi ile işaretlenen 686,45 m2 yüzölçümlü taşınmazın düzlük olduğu, (B) harfi ile işaretlenen 4.183,70 m2 yüzölçümlü taşınmazın ise eğiminin yüksek olduğu belirtilmiş, bilirkişi raporunda ekli 3 nolu krokide (A) harfi ile işaretlenen 1.385,56 m2 yüzölçümündeki taşınmazın eski tarihli memleket haritasında ormanlık alanda gözüktüğünden sayılan yerlerden olduğu belirtildiği halde fen bilirkişiden çekişmeli taşınmazın memleket haritasında ormanlık alanda gözüken bölümü ile sayılmayan alanda kalan kesimini gösterir şekilde ek rapor alınmadan 10.12.2013 tarihli krokili rapor esas alınarak (A) harfi ile işaretlenen taşınmazın niteliği ile adına, (B) harfi ile işaretlenen taşınmazın ise davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bundan ayrı bilirkişiden alınan ek raporda çekişmeli taşınmazın 1958, 1959 ve 1971 yıllarına ait hava fotoğraflarındaki görümünün memleket haritası ile aynı olduğu belirtilmiş ise de hava fotoğrafının stereoskop aleti ile üç boyutlu incelemesi yapılmamış, uygulanan memleket haritasının tarihi belirtilmediği gibi taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafındaki konumu aplikeli olarak gösterilmemiş, yine kadastro paftası, tahdit haritası, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritalarının ölçekleri eşitlenerek çekişmeli taşınmazların tahdit haritasındaki, memleket haritası ve hava fotoğrafındaki konumları ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenecek 1/5000,1/10000 ve 1/25000 ölçekli haritalar üzerinde gösterilmemiştir. Çekişmeli taşınmazı ve komşularını gösterir şekilde orijinal kadastro pafta fotokopisi , var ise komşu parsellerin tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmemiştir. Ayrıca çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar planı içinde kalıp kalmadığı, imar planının kesinleşme tarihi, idarece ecrimisil tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, kamuya tahsis edilip edilmediği araştırılmamıştır.
Bu sebeplerle öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, daha sonra taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar planı içinde kalıp kalmadığı, varsa imar planının kesinleşme tarihi, idarece ecrimisil tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, kamuya tahsis edilip edilmediği araştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan kadastrosu, aplikasyon ve rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerleri sınır noktalarıyla birlikte gösterir tahdit haritası ve rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri, dava konusu taşınmaz ile etrafını gösterir ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nın 713. maddesine dayanılarak dava açıldığından dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, 1990"lı yıllara ait ortofoto haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki yüksek mühendisi veya mühendisi, bir tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Kanuna göre Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “ sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın kadastrosu haritasına göre konumu 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazların konumunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, ilk kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, çekişmeli taşınmaz tahdit içinde kalmıyor ise o takdirde, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava açtığına göre 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi uyarınca herhangi bir nedenle sınırları dışında bırakılmış ormanların yapılacak kadastrosu ile her zaman sınırları içine alınabileceği ve öncesi itibariyle sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözetilerek eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı;tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi olan bir yerin üzerindeki bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt toprağının sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen ve bilirkişileri tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1990 "lı yıllara ait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları, topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre önceki kararı davacı gerçek kişi temyiz etmediğinden fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.12.2013 tarihli krokili raporda da (A) harfi ile işaretlenen 686,45 m2 yüzölçümlü taşınmaz yönünden davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekili ve vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi