Esas No: 2017/12692
Karar No: 2022/3806
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12692 Esas 2022/3806 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçundan mahkum olmuştur. Sanık müdafileri temyiz etmiş, ancak mahkeme kararı onanmıştır. Ancak, diğer sanığın verdiği ifade ve vergi raporunun incelenmesi sonucu sanık tarafından ya da bilgisi dahilinde hazırlanan belgelerin tespit edilmesiyle birlikte, TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 53. maddesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10., 333., 359. ve 360. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında 2012 takvim yılında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafilerinin temyizinin incelenmesinde;
Diğer sanık ...'nın savunmasında kendisinin şirkette imalat işleri ile ilgilendiğini, fatura işleri ile abisi ...'nın ilgilendiğini belirtmesi, vergi raporunun incelenmesinde şirket yetkilisi olarak sanık ...'nın vergi müfettişlerine verdiği ifadesinden de sevkiyat formu, fatura, sevk irsaliyesi, vb. gibi belgelerin sanık tarafından ya da sanığın bilgisi dâhilinde hazırlandığının anlaşılması karşısında, sanık ... yönünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında 2012 takvim yılında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafilerinin temyizinin incelenmesinde;
.....Aliminyum Profil Döküm İmalat San. Ltd. Şti.nin ortağı ve aynı zamanda diğer sanık ... ile birlikte müdürü olan sanık ...'nın, "Ben imalat işleri ile ilgilenirim, fatura işleri ile abim ... ilgilenir. Olabilir, bu nedenle bu konuda bir şey diyemiyorum" şeklinde savunma yapması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
1) Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluğun 213 sayılı VUK’nin 10. ve 333. maddelerinde düzenlenerek aynı Kanun’un 359. ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağının öngörüldüğü, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, varsa iş bölümüne dair şirket esas sözleşmesi ve iş bölümüne ait kararlar getirtilip, olay tarihinde sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi,
2) Gerektiğinde sanığın temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile sevk irsaliyeleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
3) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.