Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklardan..."un, katılanın iş yerinden iki adet araç satın aldığı, aldığı araçlara karşılık borcunun bir kısmını ödemek maksadıyla dosya kapsamında yer alan çekleri katılana verdiği, çeklerin katılan tarafından alacağı tahsil etmek maksadıyla cirolandığı ve günü geldiğinde bankaya ibraz edildiği, çeklerin karşılığının bulunmadığı anlaşılınca durumun katılan tarafından sanık ..."a iletildiği, bunun üzerine sanığın geri kalan borcunu ödeyerek çekleri geri aldığı, ancak çeklerin sanığa teslimi sırasında şirkete ait cironun iptal edilmesinin unutulduğu, sanık ..."un suça konu 12.500 TL bedelli çeki aralarında ticari ilişki olan diğer sanık ..."a borcuna karşılık verdiği, sanık ..."ın bu çek ile hem ..."a hem de katılan şirkete icra takibi başlattığı, ancak sanık ..."un borcunu ödemesi üzerine icra takibini iptal ettiği olayda; sanık ..."un çeki borcuna karşılık teminat amaçlı sanık ..."a verdiği, diğer sanık ..."ın ise çekin arkasında katılan şirketin cirosunun olması sebebiyle takip yaptığı, çeki takibe koyarken bedelsiz kaldığını bildiğinin ispatlanamadığı, bu sebeple yüklenen suç açısından kastı bulunmadığı, yine sanıkların birlikte hareket ettiklerine dair soyut iddialar dışında delil elde edilemediği, anlaşıldığından, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması gerekçesi ile verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçta sanıkların kastının bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 04/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.