1. Hukuk Dairesi 2014/12480 E. , 2014/19708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 14.03.2012 gün ve 2001/1384E-2012/228K sayılı hükmün onanmasına dair 16.01.2014 gün ve 2013/18554E-2014/530K sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmazsa tazminat (bedel) isteğine ilişkindir.
Davacı; 1688 ada 2 parsel sayılı taşınmazda yer alan 10 nolu bağımsız bölümünü davalı ..."a bankadan alınacak krediye karşı teminat olmak üzere tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiğini, taşınmazı bedelsiz temellük eden davalı ..."un ... Bankasından 40.000,00 TL tutarında kredi temin ettiğini, krediye karşılık dava dışı..."ı kefil göstermekle birlikte taşınmazın ipotek ettirildiğini, kredi borcunun kendisi tarafından ödendiğini, borcun kapatılması halinde taşınmazın iade edileceği kararlaştırıldığı halde iadeye yanaşmadığı gibi taşınmazı diğer davalı kefil ..."ın kardeşi ...."a temlik ettiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğiyle dava açmıştır.Daha sonra 27.05.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle iptal ve tescil olmazsa bedel isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacın sunduğu banka dekontunda ödemenin ne sebeple yapıldığına ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece onanmıştır.
Dosya içeriği, toplanan deliller ve eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen belgelerden ;Davacının maliki olduğu 1688 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümü davalılardan ..."a satış yoluyla devrettiği, 18.12.2007 tarihinde ... Bankası tarafından ..."a 40.000TL konut kredisi kullandırıldığı, krediye karşılık dava dışı ... ve...."ın kefil gösterildiği, çekişmeli taşınmaza anılan banka lehine 24.12.2007 tarihinde ipotek konulduğu, ..."un taşınmazı ipotekle yükümlü olarak 24.09.2008 tarihinde kefil ..."ın kardeşi ..."a sattığı, ... Bankasının ilgili krediye ilişkin olarak ... 2.İcra Müdürlüğünün 2009/8589 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 29.09.2009 tarihinde icra takibi başlattığı, icra dosyası borcunun 28.04.2010 tarihinde davacının eşi olan .... tarafından ödendiği, ...r"ın anılan bankaya hitaben yazdığı 28.04.2010 tarihli dilekçede “......"un konut kredisi borcuna karşılık 35.000TL"yi 27.04.2010 tarihinde yatırdığının....” belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayın başlangıcından itibaren sonuna kadar oluşum ve gelişme durumu gözetildiğinde taşınmazın ..."a temlikinin hukuki sebebini kural olarak inançlı işlemin oluşturduğu tartışmasız ise de, böylesi bir hukuki olgunun varlığının kanıtlanabilmesi 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı bir belge ile olması gerekir. İspat bakımından yazılı bir belgenin bulunmaması halinde taraflar arasındaki yazışmalar, mektuplar, banka dekontları, sözleşmeler, protokoller gibi hususlar yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK"nun 292. maddesi hükmü senetle ispatı lazım gelen hususlarda (288, 290.maddeler) yazılı bir belge mevcut olmayıp, delil başlangıcı niteliği taşıyan bir bulgunun varlığı halinde şahit dinlenebileceğini öngörmüş, 6100 sayılı HMK"nun 202.maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir.
Anılan bu yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetildiğinde, taşınmazı temlik eden davacı ile temellük eden davalı ... arasında yukarıda değinilen İnançları Birleştirme Kararının öngördüğü anlamda yazılı bir belge bulunmamaktadır. Ancak davalı ..."a kullandırılan kredi borcunun davacının eşi olan .... tarafından 28.04.2010 tarihinde ödendiğine dair ... Bankasından gelen 19.08.2013 tarihli yazı cevabı ve ekinde gönderilen ..."ın anılan bankaya hitaben yazdığı 28.04.2010 tarihli dilekçe içeriğinin yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı konusunda mahkemece bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.
Bu durumda, yukarıda değinilen hususlar gözetilerek araştırma ve incelemenin yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Anılan bu husus davacı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK."nun 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 16.01.2014 gün ve 2013/18554E-2014/530K sayılı onama kararının açıklanan nedenlerden dolayı ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 14.03.2012 gün ve 2001/1384E-2012/228K sayılı hükmünün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.