12. Hukuk Dairesi 2016/18231 E. , 2017/11131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin davalı alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi 3. kişi Türkiye İş Bankası vekilinin icra mahkemesine yapmış olduğu başvurusunda, borçlu şirket adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine şikayetçi banka lehine ipotek tesis edildiğini, Kemer İcra Müdürlüğü"nün 2015/1017 Talimat sayılı dosyasından haczedilen menkullerin teferruat niteliğinde olup, otelin işletmesi açısından zorunlu olduğunu ve taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayetçi vekili Av. ...’ın 22.12.2015 tarihli dilekçesinde, şikayete konu hacizli mallardan iki adet çizici makinası, bir adet bantlama cihazı, bir adet hava kompresörü ve bir adet zımpara makinası ile ilgili şikayetlerinden vazgeçtiklerinin bildirildiği görülmektedir.
Hacizli malların bir kısmına ilişkin şikayetinden feragat eden vekilin, buna ilişkin dilekçesindeki beyanını 03.03.2016 tarihli duruşmada da tekrarlandığı halde, mahkemece adı geçen vekilin vekaletnamesinde özel yetki kapsamında olan davadan feragat yetkisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmediği gibi, feragat yetkisini içeren vekaletname de temin edilmemiştir. Hükme esas alınan 02.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda şikayetinden vazgeçilen mahcuzların teferruat(eklenti) niteliğinde olmadıkları tespit edilmesine rağmen ve feragat dikkate alınmadan davanın tümden kabulüne karar verildiği görülmektedir.
O halde mahkemece, şikayetinden kısmen feragat eden vekilin dosyada mevcut vekaletnamesi incelenmek suretiyle davadan feragat yetkisinin olup olmadığı tespit edildikten sonra bulunmadığı takdirde feragat yetkisi içeren vekaletnamesi temin edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, klimalar dışındaki tüm mahcuzları da kapsar şekilde şikayetin tümden kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun 294. maddesi gereğince, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Aynı Kanun"un 297/2. maddesine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Temyize konu kararda, hüküm altına alınanın ne olduğunun gösterilmediği ve sadece ""davanın kabulüne"" sözleriyle yetinildiği görülmektedir. Bu haliyle, HMK"nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasının açık yazılmamış olması doğru olmadığı gibi, HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde gerekçeli kararın yazıldığı tarihin de belirtilmemesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davalı alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.