23. Hukuk Dairesi 2017/2352 E. , 2020/3059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz, kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı müflis şirket ile bayilik ilişkileri olduğunu, davalıdan 763.088,48 TL alacaklı olduğunu, cari hesap ilişkisinde bundan sonra hareket olmadığını, müflis şirkete sipariş avansı olarak verilen 411.700,00 TL bedelli 6 adet çek verildiğini, bakiye alacağın 351.388,48 TL olduğunu, kayıt başvurusunun reddedildiğini ileri sürerek alacağın kayıt ve kabulune karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının defterlerinin incelenmesinde 2008 yıl sonu bakiyesinin 763,088,48 TL olduğu, davacının daha önce menfi tespit davasına konu olan çek bedellerine ilişkin 411.700,00 TL bedelin düşülmesi ile 351.388,48 TL cari hesap alacak bakiyesi oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından davacının, davalı müflis şirketten 02.06.2008 tarihi itibariyle 763.088,48.-TL alacaklı olduğu, bu tutardaki davacı alacağından menfi tespit davasına konu edilen çeklerin toplam tutarı 411.700,00 TL"nin mahsubuyla, cari hesap alacak bakiyesinin 351.388,48.-TL ve talebinin de bu miktarda olduğu, bu yöndeki ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.