11. Hukuk Dairesi 2014/15347 E. , 2015/566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.06.2014 tarih ve 2013/302-2014/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin... markası altında konfeksiyon ürünleri ürettiğini, müvekkili adına 2013/0136 numaralı endüstriyel tasarım tescili kapsamında yer alan 3.1, 3.2, 3.3 nolu bayan bluz tasarımının davalı tarafından taklit edilerek.... markası altında üretilip pazarlandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin tasarımdan kaynaklı haklarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile durdurulmasına ve önlenilmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın 11.07.2013 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ürünün satıldığı iddia edilen Hepimiz Danışmanlık Şirketiyle ticari ilişkisinin olmadığını, bu sitenin sattığı ürünleri kimden ve ne şekilde temin ettiğinin bilinmediğini, dava konusu ürünün müvekkilinin markası taklit edilerek satıldığını, bu durumda müvekkilinin de mağdur olduğunu, söz konusu ürünlerin müvekkili tarafından üretilip satılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan..... yetkilisi, dava konusu taklit ürünlerin...."dan alınıp internet üzerinden pazarlanıldığını,...."ın da bu ürünü davalıdan satın aldığını belirtmiştir.
İhbar olunan ... (...) yetkilisi, davaya konu taklit ürünün davalıdan satın alınarak ihbar olunan Hepimiz ...."ye satıldığını belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı tarafından üretilip satılan ürünün davacıya ait tasarım tesciline konu ürünle bilgilendirilmiş kullanıcı bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, bu durumun davalının tasarım tescilinden kaynaklı hakkının ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının dava sırasında taklit ürün ürettiği hususunu inkara yönelik savunmalar yaptığı, bu doğrultuda mahkemeye
bilgi ve belge vermeye yanaşmadığı, davalının haksız eylemi yapma ve sürdürmede gösterdiği irade ile gerçekleşen manevi zararın boyutu gözetilerek manevi tazminatın taktiri yoluna gidildiği gerekçesiyle davalı tarafından üretilip satılan ve .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2013/38 D.İş dosyasında tespiti yapılan elbise tasarımının davacı adına tescilli 2013/01536-3 sayılı tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın 11.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; endüstriyel tasarım tescilinden kaynaklı hakka tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men"i ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalının sabit görülen eylemi esasen haksız fiil niteliğinde olup, TBK"nın 58. maddesi uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 51. maddesi uyarınca haksız fiilin vukuunda hakim tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Somut olayda, davacı tarafından manevi tazminat isteminde bulunulmuş mahkemece de yazılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hükmedilecek manevi tazminatın miktar ve şeklinin haksız fiilde bulunan davalının dava tarihine kadar gerçekleşen eylemleri, bu eylemler nedeniyle davacının kişilik haklarına verilen zararın miktar ve boyutu ile hakkaniyet ölçüsünde belirlenmesi gereklidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden ve davalının yargılama sürecindeki savunma ve davranışlarıda esas alınarak manevi tazminat miktarının belirlenmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.