23. Hukuk Dairesi 2011/3507 E. , 2012/971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif ihraç kararının iptali tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifçe kanunun ve anasözleşmenin öngördüğü şekilde ihtarda bulunulmadan müvekkili hakkında çıkarma kararı verildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife ortak olmasından sonra iş verilmeyerek maddi zarara uğratıldığını ileri sürerek, çıkarma kararının iptali ile şimdilik 5.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, davacının anasözleşmenin 10. ve 14. maddelerine dayanılarak yönetim kurulu kararıyla 15.06.2006 tarihinde ortaklıktan çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının, hakkında yönetim kurulunca verilen çıkarma kararını 2006 yılı Temmuz ayı ilk haftasında öğrenmesi sonrasında genel kurula 11.10.2006 tarihinde itiraz ettiği, genel kurulca bu konuda bir karar verilmeden 09.11.2006 tarihinde dava açıldığı, anasözleşmenin 14. maddesinde yönetim kurulunun verdiği çıkarma kararına karşı genel kurula itiraz edildiği taktirde dava açılamayacağının düzenlendiği ve çıkarma kararı nedeniyle maddi zararının bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali ve ortağa iş verilmeyerek oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/3 üncü ve anasözleşmenin 14/2 nci maddelerinde, gerekçeli olarak tutanak altına alınan çıkarılma kararının onaylı örneğinin, noter aracılığıyla çıkarılan ortağa tebliğ edileceği, bu ortağın tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabileceği gibi yönetim kurulunca verilen çıkarılma kararına, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile genel kurula itiraz edebileceği ve genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamayacağı ve itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklı olduğu hükme bağlanmıştır. İtiraza ilişkin hak düşürücü nitelikte olan bu sürenin başlayabilmesi için karar tebliğinin noter kanalıyla yapılması şart değildir. Ortağın haricen öğrenmesi, hatta kararın yüzüne karşı verilmesi sonuca etkili bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı tarafından davalı kooperatifin yönetim kurulunca 15.06.2006 tarihinde verilen
çıkarılma kararının haricen öğrenilmesi üzerine 14.09.2006 tarihinde genel kurula itiraz yoluna başvurulduktan sonra davaya konu çıkarılma kararının noter aracılığıyla 07.11.2006 tebliğ edilmesi üzerine tekrar genel kurula itiraz yoluna başvurulmadan 09.11.2006 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Taraflar, her hangi bir genel kurulda davacının durumu ile ilgili alınmış bir kararın varlığından söz etmemişlerdir. Mahkemece, çıkarma kararının haricen öğrenilmesi sonrasında noter aracılığıyla yapılan tebliğin bu karara karşı itiraz ve dava süre ve sürecini başlatacağı, öte yandan usul ekonomisi gereğince, ilk toplanacak genel kurulda davacının durumu ile ilgili bir karar alınmamasının, yönetim kurulu kararına karşı genel kurula yapılan itirazın zımni olarak reddedildiği anlamına gelmesi sebebiyle davaya genel kurul kararının iptali davası olarak devam edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.