MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 43, 62 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların .... markasının Konya İlindeki pazarlama ve dağıtım işini yapan katılan şirketin Akşehir ilçesindeki depo sorumlusu ve satış temsilcisi oldukları, pazarlama için kendilerine teslim edilen ürünleri haricen ucuza satarak mal edindikleri ve bunu kapatmak içinde katılan şirket müşterilerine vadeli satışlar yapılmış gibi onları borçlu gösteren sahte bonolar düzenleyerek katılanın Konya"daki muhasebe birimine yolladıkları ve sonrasında ödemeler gerçekleşmeyince durumun açığa çıktığı iddia edilen olayda;
Sanıkların oluşa uygun olmayan soyut nitelikteki savunmaları, katılan ve onu destekleyen tanık beyanları, sahte bonolar ve sanıkların yaptığı aylık işlem listeleri, oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1)Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde;
Hüküm kurulurken suçun işleniş şekli ve suçtan elde edilen menfaat miktarları dikkate alınarak 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasını gerektiren hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılarak ve bu kriterler esas alınarak hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine göre hapis cezasının tayin edilmesi gerekirken alt sınırdan hüküm verilmesi, ayrıca farklı tarihlerde haricen satışlar yapılarak bedellerinin uhdede tutulması nedeniyle TCK"nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmaması nedeniyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin sanıkların beraat etmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli emanetin 2011/392 sırasında kayıtlı sahte bonoların delil olarak dosyada saklanması yerine TCK"nın 54. Maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından TCK"nın 54. Maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmının çıkarılıp yerine ""adli emaetin 2011/392 sırasında kayıtlı sahte senetlerin dosyada delil olarak saklanmasına"" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.