MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-i, 62, 52, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet,

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, ..."na sattığı taşınmaz nedeniyle ondan aldığı ve elinde bulunan borçlusu... ....şirketi, alacaklısı ... olan senetle ilgili ihtiyati haciz kararı alabilmek için avukat olan sanığa başvurduğu, sanığın ise katılanın yanında aradığı diğer avukat arkadaşı adına vekaletname çıkarmasını, işlemleri fiilen kendisinin takip edeceğini belirttiği, bu yönlendirme üzerine katılanın vekaletnameyi avukat .... adına çıkarttırdığı ve bir kısmı elden, bir kısmı havale yoluyla olmak üzere 17.000 TL parayı sanığa ödediği, sanığın aşamalarda dava açtığından bahisle oyaladığı halde dava açmadığı gibi parayı da uhdesine geçirdiği ve atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Senedin gerçek alacaklısının katılan olmadığına dair sanığın aksi ispat edilemeyen savunmaları, aslı ibraz edilmemiş olan fotokopi bonoda katılana yönelik ciro işleminin bulunmaması ve bono alacağının temlik edildiğine dair bir belgenin de bulunmaması, katılanın sanığa senedi teslime dair belge sunmaması, katılanın bir kısım beyanları ile tanık beyanları arasındaki çelişkiler, taraflar arasındaki hukuk mahkemesi davaları, bu davalardaki bilirkişi raporları ve baroya disiplin soruşturması için başvurulan dilekçeler ve eklerindeki belgeler birlikte değerlendirildiğinde, suçun unsurları itibariyle oluşmaması nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde isabetsiz gerekçelerle mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.