23. Hukuk Dairesi 2011/3901 E. , 2012/960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin devrinin reddi kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar, davacı ..."ın davalı kooperatifin 23 nolu villanın sahibi ve ortağı olduğunu, 29.05.2006 günlü devir sözleşmesi ile villayı diğer davacı ..."a devrettiğini ve keyfiyeti de yönetim kuruluna dilekçe ile bildirdiğini, yönetim kuruluna 10.07.2006 tarihinde bir yazı daha göndererek üyeliğe kabul talebini tekrarlandığını, bu ikinci yazıdan sonra yönetim kurulunun verdiği cevapta üyelik talebinin devralan değil devredenle olan ihtilaf nedeniyle 08.06.2006 günlü kararla reddedildiğinin bildirildiğini, yasa ve anasözleşmeye aykırı bu karara karşı genel kurula itirazda bulunulduğunu, ancak talebin kabul edilmediğini ileri sürerek, üyelik devrinin reddi kararının iptali ile ..."ın davalı kooperatife ortak olarak kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılardan..."nın davalı kooperatifin tasfiye işlemleri tamamlanıncaya kadar vereceği avukatlık hizmeti karşılığında kooperatif ortağını kazanacağını, ancak davacının kooperatif avukatılığından ayrılarak kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının kooperatif aleyhine hukuka aykırı icra takipleri başlattığını ve büyük rakamlara varan istemlerde bulunduğunu, uygulanan hacizler nedeniyle iş yapamaz duruma gelmeleri nedeniyle davacı aleyhine dava açıldığını, davacının dava aleyhine sonuçlanır düşüncesiyle hissesini kocasına aktararak kooperatife karşı yükümlülüklerinden kurtulmayı hedeflediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, devre konu hissenin davacı ..."nın kooperatifle yaptığı avukatlık sözleşmesi karşılığı alacağı hisse değil devren iktisap ettiği hisse olduğu, davacı ..."nın anasözleşme ve Kooperatifler Kanunu kapsamında üyeliğe engel hali olmadığı, devir sözleşmesinin yöntemine uygun yapıldığı, davalının devir sözleşmesini kabul etmeme gibi bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle,davacı ..."nın davasının kabulü ile, davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine, yönetim kurulunun 08.06.2006 tarih ve 41 sayılı kararının iptaline, diğer davacı ..."nın davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda yönetimin devir alanı üyeliğe kabulü 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14. ve anasözleşmenin 17. madde hükümlerinin bir gereği ise de, somut olayda durum farklıdır. Davacılardan ... kooperatifin eski avukatı olup, üyeliğini devrettiği diğer davacı ... da eşidir. Davacı ... ile davalı kooperatif arasında hale devam eden ceza ve hukuk davalarının varlığı dosya kapsamı ile sabit olup, kooperatif lehine karar çıkması halinde davacının payından bu zararın tazmini gerekeceğinden, bu olanağın kullanılmasını teminen davalı kooperatifin bir önlem olarak, ..."nın payının devrini engelleme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.Bu durumda mahkemece, devrin muvazzalı ve kötüniyetli bulunup bulunmadığı TMK"nun 2. maddesi çerçevesinde değerlendirilmeli, davacının kooperatifte başka hissesi de bulunduğu ve taraflar arasında açılmış davaların varlığı da gözetilerek, taraflar arasındaki tüm dava dosyaları getirtilip, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre,davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün,davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.