16. Hukuk Dairesi 2018/3489 E. , 2021/622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 533 ada 7 parsel sayılı 376,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın krokisinde (A) harfi ile gösterilen 79,58 metrekarelik bölümünün ... kızı ...’nın 1987 yılından beri arsa vasfı ile kullanımında olduğu, krokisinde (B) harfi ile gösterilen 290,58 metrekarelik bölümünün Hazineye ait olduğu, krokisinde (C) harfi ile gösterilen 5,94 metrekarelik bölümünün yol olarak kullanıldığı şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 290,58 metrekarelik bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 290,58 metrekarelik bölümünün davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapuya şerh verilmesine ilişkin önceki hüküm, Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/21174 Esas, 2017/5948 Karar sayılı ilamıyla; “somut olayda dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, dava edilmek istenenin aslında Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle davanın sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemeyeceği, ortada belirgin biçimde temsilcide yanılgı hali bulunduğu belirtilerek, Mahkemece temsilcide yanılma hali olduğu re"sen gözetilerek, davanın tespit maliki Hazine"ye yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmesi, davanın Hazine"ye yaygınlaştırılması halinde davaya devam edilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 533 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 02.04.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 290,58 metrekarelik bölümünün davacı ..."ün zilliyetliğinde olduğunun tespiti ile bu hususun tapuya şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dahili davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; dava, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olup, davalı sıfatı tapu kayıt maliki ile varsa beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi bulunan kişi veya kişiler olup, davalı ...’nün eldeki davada pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.