23. Hukuk Dairesi 2017/2155 E. , 2020/3057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili asıl davada, müflis ... Tarım Ürün.San.Tic.A.Ş. hakkında ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/2 İflas sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlendiğini, 24.08.2010 tarihinde tebliğ edilen sıra cetvelinde 1. sırada müvekkilinin alacağı ile birlikte ilk sırada ..."in 126.384,38 TL, ..."in 89.513,27 TL rehin alacaklarının kaydedildiğini, müvekkilinin alacağının kıdem, ihbar ve ücret alacağına ilişkin olduğunu, davalıya ait takibin dayanağı 30.12.2004 tarihli iş sözleşmesinin gerçek olmadığını, müflis ile davalının muvazaalı hareket ettiğini, davalının gemi adamı olarak SGK kayıtlarında gösterilmeyen iş akdi nedeniyle maaşının 1.500 USD değil, asgari ücret olduğunu, davalının takip konusu miktarda alacaklı olduğunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca gemi alacaklarının bir yılda zamanaşımına uğrayacağını ileri sürerek, davalı alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, müvekkilinin ... Tarım Ürün. San. Tic. A.Ş. adına tescilli Nazlı-1 isimli teknenin personeli olduğunu, şirketin tasfiye sürecine girmesi ile alacaklarını alamadığı gibi, alacaklarını karşılayacak şirketin tek mal varlığı olan teknenin batmaması için çalışmalarda bulunup, tekneye sahip çıkmak zorunda kaldığını, yıllarca maaş almadan çalışmak zorunda kaldığını, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada, sıra cetvelinde 1. sırada bulunan davalı ..."in alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, SGK kayıtlarına göre davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/1306 E. ve 2014/2005 K. sayılı ilamı ile sair temyiz nedenlerinin reddine karar verilmiş, diğer temyiz itirazları yönünden ise davacının ücretin ödendiğine dair iddiasının davacı tarafça ispatlanması gerektiği, bu durumda mahkemece, davacı tarafa, alacağın ödendiği yönündeki iddiası ile ilgili delillerini sunması için imkan tanınması, müflis şirketin ticari defterlerine dayanılması halinde, müflis şirket yönünden 6100 sayılı HMK"nın 221. maddesi uyarınca işlem yapılması, ticari defterlerle ilgili zayi belgesi alnıp alınmadığının araştırılması, gerekirse ticari defterlerin bulunduğu yerde keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmişir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacının davasını ispatalayamadığı, sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığından delil vasfı olmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Mahkemece, dava dışı müflis şirkete ait defterlerin usulüne uygun tutulmaması nedeni ile delil vasfı olmadığından itibar edilmemesi doğru ise de verilen ilk kararın Dairemiz’ce incelenerek sair temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, asıl ve birleşen dosyada davalıların verilen ilk kararı temyiz etmedikleri, bu durumda bozma ilamı öncesi verilen kararda kesinleşen husuların asıl ve birleşen davada davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturacağı dikkate alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.