Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya sebep olan olaylarda davacının ağır kusuru yanında davalı da az da olsa kusurlu olup, Türk Medeni Kanununun 166/2.maddesi koşullarının gerçekleşmiş bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tanıklarının beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların ... gittikleri ve bir süre beraber yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, davalıdan kaynaklanan birleşme öncesine ait kusurları affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığı kabul edilir. Bu olaylar nedeniyle artık davalıya kusur atfedilemez. Biraraya gelmelerinden sonraki dönemde ise davacının eşine fiziki şiddet uyguladığı, davalının da eşini tutuklatmakla tehdit ettiği toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Gerçekleşen bu olaylara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının ziyade kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyleyken davalının ağır kusurlu kabul edilmesi ve davalı yararına uygun maddi ve manevi tazminat taktiri gerekirken, bu isteklerinin reddi isabetsizdir. SONUÇ:Hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2010 (Pzt.)