Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7056
Karar No: 2015/548
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/7056 Esas 2015/548 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/7056 E.  ,  2015/548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/10/2013 tarih ve 2012/229-2013/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların genel kredi sözleşmesi ile müvekkili bankadan nakdi ve gayri nakdi kredi kullandıklarını, borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında yapılan icra takiplerinin kesinleştiğini, davalıların yurt dışında mal varlıkları bulunduğunu, kredi borçlarının tahsili için özellikle.... "de bulunan mal varlıkları hakkında işlem yapılabilmesi için dava konusu alacağın kesin mahkeme kararına dayanması gerektiğini ileri sürerek, davalılardan olan kesinleşmiş alacaklarının....gereği davalıların yurt dışındaki mal varlığından tahsili için tanıma ve tenfiz haklarından yararlanmak amacıyla....... "den 80.000 TL gayrinakdi kredi,...."nden 1.410.300 TL gayrinakdi kredi,....nden 5.111.035,58 TL nakdi 3.290.000 TL gayrinakdi kredi.... Uluslararası ..."den 2.044.273,15 TL nakdi kredi,......den 5.111.035,58 TL nakdi ve 3.290.000 TL gayrinakdi kredi, ...i"nden garantör sıfatı ile 5.111.035,58 TL nakdi, ..."ndan 5.111.035,58 TL nakit ve 3.290.000 TL gayrinakdi kredi ve ..."ndan 5.111.035,58 TL nakit ve 3.290.000 TL gayrinakdi kredi alacaklarına hesap kat tarihinden itibaren % 56,18 oranında işleyen temerrüt faizi ile birlikte kesinleşmiş alacağın olduğunun tespiti ile davalılardan tahsiline, gayrinakdi alacakların ise bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine dair kesinleşmiş alacakların tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın icra takipleri sonucunda kesinleşen alacakların tespitine ilişkin olduğu, tespite konu yapılan icra dosyalarındaki mevcut alacakların kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkemenin gerekçeli kararı davalı ...’na 18.11.2013 günü usulüne uygun tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK"nın 432 nci maddesinde yazılı temyiz etme süresi geçirildikten sonra 04.12.2013 tarihinde temyiz edilmiştir. Aynı Yasa’nın 432/4 ncü maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İBK uyarınca Yargıtay da bu konuda bir karar verebileceğinden davalı ...’nun temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalılar ..., ...."nin temyiz itirazlarına gelince; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12 nci ve 13 ncü, Tüzüğün ise 17 nci ve 18 nci maddeleri hükümlerine göre, tüzel kişilere tebligatın yetkili mümessillerinden birine, bunların her hangi bir nedenle mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunamamaları ya da o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde görev itibariyle tüzel kişinin bu kişilerden sonra gelen yetkili memur veya müstahdemine veya evrak memuru gibi esasen bu işlerle görevli bir kişiye, bunların da bulunamaması halinde bu hususun mazbatada belirtilmesi koşuluyla tebligatın tüzel kişinin orada hazır bulunan diğer memur veya müstahdemine yapılması gerekmektedir. Tebligat parçasında tüzel kişiyi temsile yetkili olan kişinin bulunamadığı tespit edilmeden ve bu husus tebligat parçasında belirtilmeden doğrudan daimi çalışana tebligat yapılması doğru değildir. Aynı Yasa"nın 20. maddesinde, anılan 12 nci ve 13 ncü maddelere atıf yapılarak, kendisine tebligat yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğinin belirtilmesi halinde, bu keyfiyet ve beyanda bulunanın hüviyetinin tebliğ mazbatasına yazılarak altının beyan yapan tarafından imzalanması zorunluluğu getirilmiştir.
    Somut olayda, dava dilekçesi davalılar...."ni temsile yetkili kişinin o sırada tebligatı bizzat alamayacak durumda olduğu veya iş yerinde olmadığı tespit edilmeden ve bu durum tebligat parçasına dercedilmeden, şirketin daimi çalışanına doğrudan tebligat yapılmıştır.
    Ayrıca davalı ..."na, dava dilekçesi, Tebligat Kanunu’nun 21 nci maddesi uyarınca tebliğ edilerek hüküm kurulmuştur. Tebliğe ilişkin mazbatadan, davalı adresinin kapalı olması nedeniyle 7201 sayılı Kanun"un 21. maddesi uyarınca evrakın muhtara tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, komşusuna haber verildiği anlaşılmaktadır. Davalının adreste bulunmama sebebinin araştırılmaması ve buna ilişkin beyanların tebliğ tutağına yazılıp imzalatılmaması, haber verilen komşunun isim ve imzasının tebliğ tutanağında bulunmaması karşısında dava dilekçesinin davalı ...’na usulüne uygun tebliğ edildiğinin kabulü mümkün değildir.
    Bu durum karşısında, dava dilekçesinin geçerli şekilde anılan davalılara tebliği sağlanmadan ve taraf teşkili yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın ..., .... yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ... dışındaki davalılara iadesine, davalı ..."dan alınmadığı anlaşılan 27,70 TL temyiz ilam harcının alınmasına, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    26/02/2015 HŞ

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi