17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4594 Karar No: 2017/11844 Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4594 Esas 2017/11844 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/4594 E. , 2017/11844 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.03.2016 gün ve 2014/945-2016/135 sayılı hükmün Dairenin 06.06.2017 gün ve 2016/7321-2017/6418 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı dairemizin 06.06.2017 tarih 2016/7321 Esas ve 2017/6418 Karar sayılı ilamı ile davanın görülebilmesi için gerekli aciz halinin varlığının ortaya konulmadığı borçlu adresinde yapılmış bir haciz de bulunmadığı gerekçesi bozulmuş, davacı vekili bozma kararının hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda: İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında borçlunun aciz halinin varlığı da aranmaktadır. Somut olayda, temyiz aşamasında davacı vekili tarafın borçlu adresinde 22,02.2016 tarihinde yapılmış ve İİK"nun 105 .madde kapsamında olacak şekilde haciz tutanağı sunulduğundan bu koşulun eksik olmadığı, dairemizin bozma ilamının yanılgıya dayalı olduğu anlaşıldığından karar düzeltim isteminin kabulü gerekmiştir. Davanın esas yönünden ise, ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali koşullarından biride dava dayanağı takibin gerçek bir alacağa ilişkin olmasıdır. Davalı üçüncü kişi ... vekili davacının dava dayanağı borcun gerçek olmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazın satışından sonra geri almak istemesi üzerine muvazaalı borçlar yarattığını iddia etmiştir. Takip dayanağı bono borçlu ..."ın ortağı olduğu dava dışı...Ltd.Şti tarafından düzenlenmiş olup davalı ... kefil sıfatı ile imzalamıştır. Dosya içerisindeki ... kayıtlarından davacı alacaklının anılan borçlu şirkette 01.07.1999-27.10.2012 tarihleri arasında sigortalı işçi olarak çalıştığı görülmektedir. Yapılacak iş, mahkemce dava dışı...Ltd.Şti ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak takip konusu senet borcunun var olup olmadığı ve neye ilişkin olduğu tesbit edilerek, davacının anılan şirkette sigortalı işci oluşu ve diğer delille birlikte değerlendirilerek alacağın gerçekliği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin 06.06.2017 tarihli Bozma kararının kaldırılmasına, anılan kararımız sair yönler incelenmeksizin verildiğinden, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdi kabulü ile hükmün BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcının davacıya geri verilmesine, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.