MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacılar vekili; müvekkillerinin babaları olan dava dışı ..."ın davalı bankadan kullanacağı krediye ilişkin Genel Kredi Taahhütnamesini müvekkillerinin kefil sıfatıyla imzaladıklarını, devamında banka görevlisinin sözkonusu kredinin onaylanmadığını bildirdiği halde, davalı tarafından bu kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi yapıldığını, bunun üzerine yapılan araştırmada sözkonusu kredinin onaylandığını ve sahte vekaletname ile asıl kredi borçlusu ... adına traktör tescili yapıldığını öğrendiklerini belirterek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacılardan ..."ın dava konusu icra takibindan sonra 17.09.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili bankaya müracaat ederek kredi borcunu yapılandırma talebinde bulunduğunu, kredi sözleşmesi ile araç satış sözleşmelerinin birbirinden bağımsız olduğunu ve müvekkilinin tarafı olmadığı araç satışı nedeniyle sorumlu olamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın sahte vekalette dava dışı satıcının işlem yaptığı iddiasının bankacılık işlemleri dışında olduğu ve bu konuda bankanın sorumluluğu olmayacağı gibi, bankanın bu konunun muhatabı da olamayacağı, dava konusu krediye ilişkin paranın asıl kredi borçlusunun hesabına geçtiği ve sözleşmedeki imzaların da inkar edilmeyip, kredi borcunun ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin gerekçesinde asıl kredi borçlusu ..."ın isminin yerine davacı ..."ın isminin yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olmasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.