11. Hukuk Dairesi 2014/14971 E. , 2015/541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.02.2010 tarih ve 2006/566-2010/52 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ..., ... ve.... vekili ve davalı .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkili Genel Müdürlüğe bağlı.....İşletme Müdürlüğü"nde muhtelif tarihlerde taşeron olarak ihale usuli ile işler yaptıklarını, üstlenmiş oldukları dönemlerde ve işlerde çalıştırdıkları işçilerin işçilik alacaklarını ödememeleri nedeniyle davalıların işçisi olan....."un asıl işveren olarak müvekkiline karşı açtığı davada müvekkili aleyhine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedildiğini, yapılan takip neticesinde müvekkilince işçilik alacakları ile icra masraflarının ödendiğini, davalı firmalarla yapılan idari şartnameye göre davalıların müvekkilinin yaptığı ödemeden sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.634,22 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalalardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı...., ..., ... ve.... vekili, teknik şartnameye göre tüm işlerin davacının denetimi ve kontrolü altında yapılacağının belirtildiğini, işçilerin tamamen davacı tarafça belirlendiğini, işçilerin hep aynı kaldığını ve davacı bünyesinde çalıştığını, işçilik alacaklarından davacının sorumlu olduğunu, davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, davacının ödediği kıdem ve ihbar tazminatını müvekkilinden talep edemeyeceğini, davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddinini istemiştir.
Davalı.... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının ödemiş olduğu miktarı rücu edebileceği, işyerini devreden işverenlerin işçilerin kıdem tazminatı açısından sorumluluklarının işçiyi çalıştırdıkları süreler ile ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesi ile sınırlı olduğu, ihbar tazminatından yasal uygulamaya göre son işveren ...’nın ödeme tarihinden itibaren sorumlu olduğu, davalı ..."nın ihbar edilmesine rağmen herhangi bir girişimde bulunmaması nedeniyle yargılama ile icra masraf, faiz ve vekalet ücretine ilişkin giderlerinden de sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2.479,80 TL kıdem tazminatının tamamından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... sorumlu olmak üzere, diğer davalılardan....."nin 17,62 TL"sinden, davalılardan...."nin 72,04 TL"sinden, davalılardan....."nin 479,71 TL"sinden, davalılardan ..... 752,92 TL"sinden, davalılardan...."nin 1.434,24 TL"sinden, davalılardan....."nin 2.275,37 TL"sinden sorumlu olmak koşuluyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 571,20 TL ihbar tazminatının ve 2.583,22 TL yargılama, icra harç ve giderleri ile faiz ve vekalet ücretinin davalılardan ..."dan ödeme tarihinden itibarenen yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ..., ... ve.... vekili ve davalı .... vekili temyiz etmiştir.
1- HUMK"nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2"ncü maddesi hükmüne göre miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 21.07.2004 tarihi itibariyle kesin olup, anılan 5219 sayılı Kanun ve 5236 sayılı Kanun uyarınca söz konusu miktar 01.01.2010 tarihi itibariyle 1.430,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda mümeyyiz davalılardan ... hükmedilen tazminat miktarının 752,92 TL"sinden, ........ ise hükmedilen tazminatın 479,71 TL"sinden mahkemece sorumlu tutulmuş olup, anılan davalılar aleyhine hükmedilen miktar, yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca temyiz sınırının altında kaldığından, mümeyyiz davalılar vekillerinin anılan davalılar yönünden yaptığı temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı ... ve davalı .... vekillerinin temyiz itirazlarına gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usül ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve davalı .... vekillerinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava, çalıştırılan işçiye asıl işveren sıfatıyla ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yargılama giderlerinin sözleşme uyarınca alt işverenlerden rücuan tahsiline ilişkin olup, dava dışı işçi tarafından davacı asıl işveren aleyhine açılan işçilik haklarına dair dava sonucu hüküm altına alınan miktarların davacı asıl işveren tarafından ödendiği çekişmesizdir. Dava dışı işçinin davalılar yanında çalıştığı gibi, başka alt işverenler yanında da çalıştığı dosya kapsamıyla sabittir. İş mahkemesinde görülen davada işçinin toplam kıdem tazminatı alacağı başka alt işveren yanında çalıştığı süreler de dikkate alınarak hesaplanmıştır. Son işveren olan davalı ..."nın ihbar tazminatı ile bu alacağa ilişkin
yargılama giderinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davalının kıdem tazminatı alacağı ile ilgili olarak davacıya karşı olan sorumluluğu kendi dönemine isabet eden miktarla sınırlı bulunduğundan, davalının kıdem tazminatına ilişkin sorumluluğunun buna göre belirlenmesi gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden davalının ödenen kıdem tazminatının tamamından ve kıdem tazminatına isabet eden yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Yine, diğer alt işverenlerden davalı...... yönünden de kendi dönemine isabet eden miktar yönünden hesaplanacak kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken kendisinden önceki işverenler döneminde oluşmuş kıdem tazminatları da ilave edilerek bulunan sonuca göre fazla kıdem tazminatının rücuen tahsilen karar verilmesi de hatalı olmuş, kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar ... ve...... lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve..... vekilinin bu davalılara ilişkin temyiz itirazlarının HUMK"nın 432/4"ncü madde hükmü uyarınca REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve...... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar ... ve.....yararına BOZULMASINA, davalılar.....ve ......den temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılar ... ve...."ye ayrı ayrı iadesine, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.