12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/224 Karar No: 2016/4960 Karar Tarihi: 24.03.2016
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/224 Esas 2016/4960 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/224 E. , 2016/4960 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanlar ... ve ... gerekçeli karar başlığında gösterilmemiş iseler de, bu husus mahallinde ilavesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Bozma sonrası alınan... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 20.10.2014 tarihli raporunda, sanığın %65 konuşma+işitme engelli olduğu, işitme ve konuşma bozukluğunun işlediği fiile bir etkisinin bulunmadığı, bu durumdaki şahısların H sınıfı sürücü belgesi ile motorlu taşıt kullanabilecekleri hususlarının belirtildiği, her ne kadar raporda sanığın H sınıfı sürücü belgesi ile motorlu araç kullanabileceği tespiti yapılmış olup, suç tarihi itibariyle sürücü belgesi bulunmayan, işitme ve konuşma yönünden %65 oranında engelli olan sanığın, olay günü idaresindeki otomobille seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı kusuru ile meydana getirdiği kazada, Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin 7/1-f maddesindeki “Bedenen ve ruhen sağlam, görme derecesi sürücü belgesi almaya elverişli olan işitme ve konuşma engellilere, ticari olmamak koşulu ile sadece otomobil kullanmak üzere H sınıfı sürücü belgesi verilebilir.” hükmü karşısında, sanığın H sınıfı sürücü belgesi alabilme ve bu kapsamdaki araçları kullanabilme yeterliliğine sahip olduğu, olayın meydana geliş şekli itibariyle sanığın özür durumunun oluşa etkisinin bulunmadığı da göz önüne alındığında, bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi; 2-Dosya kapsamına göre düşük gelirli olduğu anlaşılan sanık hakkında, hükmolunan 6400 TL adli para cezasının taksitlendirilmesi gerekip gerekmediği hususunun tartışılmaması suretiyle sanığın lehine olan bu düzenlemeden yararlandırılmaması; 3-Kabule göre de; Sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.