15. Hukuk Dairesi 2019/99 E. , 2019/4304 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi kapsamında teminat için verildiği iddia edilen çekin takibe konmasından sonra açılan menfi tespit davası ve sözleşme ve ilave işlerden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, yerel mahkemece menfi tespit isteminin reddine, alacak istemi bakımından davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile müvekkilinin davalıya ait arsa üzerinde 80 m2 bir ev inşaa etmek üzere anlaşıldığını, 42.000,00 TL’lik iş bedelinden 40.000,00 TL’sinin alındığını, ancak bakiye iş bedeli olan 2.000,00 TL’nin sözleşmedeki 4 ay sonra ödenecektir hükmüne rağmen ödenmediğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin 2014506 nolu 52.500,00 TL bedelli çeki teminat olarak davalı ...’ye verdiğini, ancak Ayşe’nin de bu çeki diğer davalı ...’a ciro ettiğini ve çekin takibe konduğunu, bu çekin teminat için verildiğinden bahisle borçlu olmadığının tespitini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede evin 80 m2 olacağının belirtilmesine rağmen müvekkilinin ek imalâtlar yaptığını ve bunların bedeli olan 20.500,00 TL ile sözleşmeden kalan bakiye alacak 2.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise; çekin teminat için verildiğinin ayrıca yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmede teminat için çekin verildiğine dair bir kayıt olmadığını, davacının çekten ceza aldığını, evin 80 m2"den 100 m2’ye çıkarıldığına ilişkin bir talimat olmadığını, bu hususun davalı ...’nin bilgi ve talimatı dışında olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece 14.08.2014 havale tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak sureti ile, davacının sözleşmeden 2.000,00 TL, fazla m2 imalâtından 10.500,00 TL ve su deposu ile foseptik işinin sözleşmeye dahil olmadığı ve fazladan yapılmış olduğu değerlendirilerek bunun için 3.500,00 TL olmak üzere toplamda davacının 16.000,00 TL alacaklı olduğu, menfi tespit istemi bakımından ise ispat yükü kendinde olan çek bakımından davacının ödeme yaptığını ya da borçlu olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yapılacak olan inşaatın alanı 80 m2 olarak belirtildikten sonra yapılacak olan işler sayılmış, bunlardan başka iş yapılması halinde pazarlığa tabii olacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme konusu evin 100 m2 olarak yapıldığı belirtilmiş, sözleşmede öngörülen 80 m2"yi aşan 20 m2"lik kısım, sözleşmenin toplam bedelinin sözleşmeye göre yapılacak olan alana oranlanarak bulunan birim fiyatla çarpılması sureti ile fazladan yapılan iş bedeli belirlenmiş ise de, bu yöntemle sözleşme dışı iş bedelinin tespiti doğru olmamıştır. Sözleşme dışı yapılan alanın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre hesaplanması gerekmektedir. Diğer taraftan davalı rapora karşı itirazlarında, sözleşme konusu evin 80 m2 olarak yapıldığını, buranın ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/893 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında alınan bilirkişi raporunda da 80 m2 olarak belirtildiğini açıklamış, ancak mahkemece davalının bu yöndeki itirazları değerlendirilmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş; konusunda uzman bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak söz konusu evin kaç m2 yapıldığını tespit ederek 80 m2"den fazla yapılmış alan olması halinde bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa fiyatına göre hesaplattırılıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan davalıların 1. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent kapsamında davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davalılar lehine BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.