Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/2325 Esas 2018/2237 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi ..."ın sanığın üzerine atılı suçtan doğrudan doğruya zarar görmesi nedeniyle; bu suç yönünden katılma talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, şikayetçi vekilinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1 maddesi uyarınca hükmü temyize hakkının bulunduğu belirlenip aynı Kanun"un 237/2 ve 238 maddeleri gereğince şikayetçinin katılma isteğinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Katılan ..."ın 1930 doğumlu annesi...."a ait .... mah. .... sok. 150 pafta 589 ada 403 parselde kayıtlı binanın 27 nolu dairesinin, katılanın kardeşi..."ın eski eşi olan sanık tarafından annesinin yaşlılığından ve akıl zayıflığından faydalanmak suretiyle tapuda devrini aldığı ve bu taşınmazı sekiz gün sonra .... isimli şahsa satmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mağdur ..."a vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesin"e açılan davada, mağdurun akıl sağlığının yerinde olduğuna dair sahte heyet raporu düzenleyen doktorlar hakkında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosunun 2012/174096 sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması karşısında; bu dosyanın getirilip incelenerek denetime imkan verecek şekilde onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, bu soruşturma dosyasında alınan ve dosya arasına gönderilen 19/08/2015 tarihli ATK raporu içeriğinde mağdura demans, şizofren tanılarının konulduğuna dair çeşitli sağlık kuruluşlarının raporlarının bulunduğunun ve suç tarihinden önce alınan 14/04/2009 tarihli Florence Nightingale Hastanesinin raporunun da bulunduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle suç tarihi olan 30/12/2009 tarihi itibariyle mağdurun akıl sağlığının yerinde olup olmadığı hususunda belirtilen soruşturma dosyasında rapor bulunması halinde bu raporun dosya arasına alınması, bulunmaması halinde ise belirtilen ATK raporu da dikkate alınarak mağdurun çeşitli hastanelerdeki tedavi dosyalarının toplanması ve Adli Tıp Kurumuna gönderilerek mağdurun 30/12/2009 tarihi itibariyle akıl sağlığının yerinde olup olmadığı, hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılması; ayrıca sanığın suça konu taşınmazı adına tescil yaptırdıktan sekiz gün sonra satmış olduğu .... isimli şahsın dinlenerek beyanının alınması, taşınmazı ne kadara satın aldığının sorulması; sanığın taşınmazı 250.000 TL"ye aldığını ve parayı elden..."a verdiğini beyan etmesi nedeniyle taşınmazın suç tarihindeki piyasa fiyatının ne kadar olduğunun ve mağdurun banka hesaplarına suç tarihinde bu miktarda bir paranın girip girmediğinin araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığa atılı eylemin TCK"nın 158/1-c maddesinde düzenlenen kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı hususu da gözönüne alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat verilmesi,
Kabule göre de; suç tarihinin taşınmazın sanığa satış tarihi olan 30/12/2009 tarihi olmasına rağmen, hükümde 2011 olarak yazılması suretiyle hataya düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.