Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kendisini.... olarak tanıtıp bu şahsa ait, ancak kendi resminin bulunduğu kimliği gösterip fotokopisini vermek suretiyle şikayetçi ..."den ücretini sonra ödeyeceğini söyleyerek yorgan satın aldığı, katılan ..."a ise kendisini .... olarak tanıtıp yine .... kimlik fotokopisini sunarak evini kiraladığı ve üç ay süreyle kira parasını ödemeyerek evde oturduğu, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın eylemlerini nüfus idaresinin maddi varlıklarından olan sahte kimlik kullanarak gerçekleştirmesi karşısında; eylemin temas ettiği TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 03/04/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.