19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/32917 Karar No: 2019/15583 Karar Tarihi: 12.12.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/32917 Esas 2019/15583 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, marka hakkına tecavüz suçu ile ilgili yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararını incelerken, suça konu markaların tescil belgelerinin emtia listesi ile birlikte onaylı ve renkli örneklerinin getirtilmemesi nedeniyle eksik kovuşturma yapıldığına karar vermiştir. Ayrıca, uzlaşma teklifi hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmamasına rağmen matbu form üzerinde kabul edildiğinin tasdik edilmesinin hukuken geçersiz olduğu ifade edilmiştir. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklerini yerine getiremeyen durumuna karar verilirken, yeni bir hüküm kurulamayacağı, hapis cezasının ertelenmesi kararı verilirken de hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda karar verilmesi gerektiği ve hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığına dikkat çekmiştir. Bu sebeplerden dolayı mahkeme, yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Mahkeme kararında, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu ile 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A maddesi hakkında da uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel
19. Ceza Dairesi 2019/32917 E. , 2019/15583 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Türk Patent ve Marka Kurumundan suça konu ürünler üzerinde kullanılan markaların Resmi Marka Gazetesinde yayınlanma tarihi ile suç tarihinde geçerli bulunup bulunmadıklarının tespiti açısından marka tescil belgelerinin emtia listesi ile birlikte onaylı ve renkli örnekleri getirtilmeden eksik kovuşturma ile karar verilmesi, Kabule göre de; 1) Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde katılan vekili uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzalamışsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2) Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK"nin 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde kanuni zorunluluklar dışında (örneğin zamanaşımı, yaş küçüklüğü vs.) herhangi bir değişiklik yapılma imkanının bulunmadığı ve hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeyerek hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, 3) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı dikkate alınarak, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, (2) numaralı bozma yönünden CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.