Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4122
Karar No: 2022/3916
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4122 Esas 2022/3916 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/4122 E.  ,  2022/3916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, görevi yaptırmamak için direnme, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma
    HÜKÜM : Mahkumiyet, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi altına alınma ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulma

    A) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olduğu, sanığın itirazının Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2014 ve 2014/439 Değişik İş sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmakla; dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    B) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    5237 sayılı TCK'nin 53. Maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    C) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    1)Sanığın şasi ve motor numaraları kazınmış plakasız motosikleti kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; 28.11.2011 tarihli kriminal rapora göre, motor bloku üzerinde kazınmak suretiyle okunamayacak hale getirilmiş olan motor numarasını belirleyebilmek amacıyla bölgenin fiziksel ve kimyasal incelenmesi neticesinde suça konu motosikletin motor numarasının "...." harf ve rakamlarından oluştuğunun tespiti karşısında; kayıtlara göre üretici veya ithalatçı firmadan aracın orijinal bilgilerinin, menşeinin ve tescil kaydının bulunup bulunmadığının araştırılarak tescil kaydı bulunan bir araç olduğunun tespiti halinde, resmi belgeyi bozmaya teşebbüs suçunun oluşacağı, trafik siciline kayıtlı değilse özel belgeyi bozmaya teşebbüs suçunu oluşturabileceği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme neticesinde suç vasfında yanılgıya düşülmesi yasaya aykırı,
    Kabule göre de;
    2)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09.03.2022 tarihinde kararın c bendindeki resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; Üye ...'ın sanığa isnat edilen eylemde resmi belgede sahtecilik suçu ile resmi ve özel belgeyi bozma, yok etme ve gizleme suçlarının unsurlarının oluşmadığının ve sanığın Beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin değişik gerekçesi ile oy birliğiyle karar verildi.
    DEĞİŞİK GEREKÇE

    Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu 5237 sayılı TCK’nin 205. maddesinde; “Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır”, Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu ise 208.Maddesinde; "Gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu düzenlemelere göre resmi yada özel belgeyi bozma, yok etme ve gizleme fiilleri, belgede sahtecilik suçlarından ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
    Suçun konusu, hukuken geçerli yani gerçek bir resmi yada özel belge olup gerçek belge, bir olayı kanıtlama gücü bulunan hukuki sonuç doğurmaya elverişli olan belgedir.
    Suçu oluşturan seçimlik hareketler, gerçek bir belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemektir.
    Belgeyi bozmak; belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılamaz, kullanılamaz hâle getirilmesi suretiyle belgeden faydalanma imkânının ortadan kaldırılması, başka bir deyişle belgenin delil değerini bozan davranışlarda bulunulmasıdır.
    Resmi ya da özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarında failin amacı, belgenin kanıt olarak kullanılmasını önlemektir. Fail belgeyi tahrif ederek, değiştirerek kendisi kullanmayı amaçlıyor ise unsurlarının bulunması halinde resmi ya da özel belgede sahtecilik suçu oluşacaktır.Nitekim bu husus Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihatlarında;
    " şikâyetçinin artık nüfus cüzdanını kullanma imkânının bulunmadığı inancıyla kendi kimliğini gizlemek amacıyla bu cüzdanı tahrif eden sanığın, şikâyetçinin nüfus cüzdanından faydalanma olanağını ortadan kaldırma iradesi ile hareket etmediği, bu nedenle sözü edilen suçun unsurlarının da oluşmadığı kabul edilmelidir." (CGK-14.11.2017-2017/866-2017/466)
    "Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu ile ilgili olarak sanığın, aracın plakasını değiştirmek için çalışmalar yaptığının iddia olunması, alınan bilirkişi raporundan şasi numarasının başka araçtan kesildikten sonra kaynakla monte edildiğinin ancak “Kahverengi araca sonradan kaynakla monte edilen şasi numarasının bulunduğu bölümün etrafındaki kaynak izlerinin taşlanarak üzerine macun çekilmesi suretiyle gözükmez hale gelmesini müteakip aracın gövde rengine boyanması neticesinde yapılacak bu değişikliğin iğfal kabiliyetini haiz olacağı” kanaatine varıldığının açıklanması karşısında; sanığın kastının gerçek bir resmi belgeyi bozmak olmayıp, şasi değişikliği suretiyle belgenin içindeki gerçeği değiştirmek olduğu ve herhangi bir hakkın kullanılmasının engellenmemesi nedeniyle de TCK'nin 205. maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığı, 5237 sayılı TCK'nin 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunun oluşması için belgenin sahte olarak düzenlenmesi, başkasını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte olarak düzenlenen belgenin kullanılması eylemlerinden birisinin gerçekleştirilmesinin yanı sıra sahte belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olması da gerekeceğinden; sanığın suça konu araçlar üzerindeki motor ve şasi numaralarının silinmesi şeklindeki eyleminde, suçun konusunu oluşturan motor ve şasinin mevcut hali ile hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir hale gelmediği, yüklenen eylemin resmi belgede sahtecilik suçunun hazırlık hareketleri niteliğinde kabul edilebileceği, bu itibarla yasada tanımını bulan seçimlik hareketlerin herhangi birisinin somut olayda gerçekleşmediği cihetle, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi" 11.CD-05.11.2015-2013/21965-2015/30594) şeklinde yansımıştır.
    Öte yandan madde gerekçesinde de açıklandığı üzere gizleme olgusu, belgenin nezdinde bulunduğu kişiden ya da kurum veya kuruluştan çalınması suretiyle de gerçekleşebilir. Ancak bu durumda, hırsızlık suçundan değil, resmi belgenin gizlenmesi suçundan dolayı hüküm tesis edilmelidir.Ancak hırsızlık suçuna konu aracın çalındıktan onra parçalamak yada şase numarasını silme eylemi suçtan sonra cezalandırılmayan hareket kapsamında kalacağı ve her iki suçun aynı konusu olacağından mala zarar verme yada resmi/özel belgeyi bozma suçunun unsurları oluşmayacaktır.
    "Hırsızlık suçuna konu aracın alındıktan sonra parçalamak suretiyle zarar verme eyleminin suçtan sonra cezalandırılmayan hareket kapsamında kalması ve her iki suçun aynı konusu olması cihetiyle, sanığa yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine isabetsiz gerekçelerle mahkûmiyetine hükmolunması" (11.CD-05.11.2015-2013/21965-2015/30594)
    Sanık ...'ın motor ve şase numaraları kazınarak silinmiş, plakasız motosikleti kullanırken yakalandığı somut olayda :
    Sanığın ;"Bana sormuş olduğunuz motosikleti ben toplama olarak satın almıştım, daha doğrusu motosikleti parça olarak satın aldım, parçaları ben toplayarak bir araya getirdim, ben motosikletin her parçası için Mehmet'e ödeme yaptım, motosikleti bir araya getirmem toplamda yaklaşık 1000 TL'ye mal oldu,
    Bana sormuş olduğunuz siyah renkli plakası ve ruhsatı olmayan motosikleti ben .... İlçesinde motosiklet tamircisi olarak faliyet gösteren ancak açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediğim Ahmet isimli bir şahıstan toplama olarak 700 TL karşılığında aldım daha doğrusu motosikletin tüm parçaları ..... tarafından toplanarak bir araya getirilmiş ve olay tarihinde yakalanan motosiklet olarak birleştirilmiştir bende bu şekilde kendisinden almıştım." şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında ;
    Sanığın kastının gerçek bir resmi belgeyi bozmak olmayıp, şasi değişikliği suretiyle belgenin içindeki gerçeği değiştirerek yeni bir belge üretip bu belgeyi (motor-şase) kullanmak olduğu, herhangi bir hakkın kullanılmasını engellemek yada belgenin delil değerini bozmayı amaçlamadığından 5237 sayılı TCK'nin 205 ve 208 maddesindeki resmi ve özel belgeyi bozma, yok etme ve gizleme suçlarının unsurlarının oluşmadığı,
    5237 sayılı TCK'nin 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik eylemi yönünden ise suça konu motosiklet üzerindeki motor ve şasi numaralarının silinmesi şeklindeki eylemde mevcut hali ile hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir belge haline gelmediği, yüklenen eylemin resmi belgede sahtecilik suçunun hazırlık hareketleri niteliğinde olduğu,
    Sanığın unsurları itibariyle oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun ilamın C bendindeki Resmi Belgede sahtecilik suçu yönünden eylemin resmi ya da özel belgeyi bozma, yok etme ve gizleme suçlarını oluşturabileceğine ilişkin bozma düşüncesine katılmıyorum. 09.03.2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi