10. Hukuk Dairesi 2008/16697 E. , 2010/1660 K.
"İçtihat Metni"......
Davacı, davalılardan işverene ait olan işyerinde 06.07.1998-07.08.2000, 02.01.2003-31.12.2003, 01.01.2004-25.03.2006 tarihleri arasında da sürekli çalışmış olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı ile, davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)5510 sayılı ......7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır.
Davacı, davalı işyerinde çalışmış ise de bildirimlerinin taşeron firmalar tarafından yapıldığı, yani çalıştıran kişiler değişse de aynı fabrikada çalışmasına devam ettiği tanık anlatımlarından anlaşılmış olmakla, çalışmalar taşeron işinde geçse bile, işyerinin aynı olmadığından söz edilemeyeceğinden, asıl işveren davalı şirketin, 506 sayılı Yasanın 87. maddesi gereğince çalışma süreleri yönünden taşeron şirketlerle birlikte sorumluluğu gözetilerek, asıl işverene husumet yöneltilmesi yerinde ise de, husumet konusu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187. maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir oluşu ve taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse, Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulabilir oluşu nedeniyle taşeran firmalara da ek dava yolu ile husumet yöneltilerek, iş bu dava ile birleştirilip yargılamaya devamla, davacının asıl işverenler dışında diğer işverenler yanından bildirilen hizmetleri, yukarıda belirtildiği şekilde aynı işyerinde ve aynı faaliyet alanı içinde gerçekleştiğinden aynı işyeri kabul edilerek,hak düşürücü süre yönünden işyerinden çıkış tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğinden; reddedilen, 06.07.1998-07.08.2000 döneminin bu çerçevede yeniden değerlendirilerek, gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
./..
-2-
3-)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 417/1. maddesine göre yargılama harç ve giderlerinde davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm kurulan tarafın sorumlu olduğu ve 5502 sayılı Kanunun 36. maddesine gör..... harçtan bağışık olduğu gözetilmeksizin başvurma harcı ile karar ve ilam harcının yargılama giderlerine dahil edilerek davalı .....tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4-)Kabule göre de;HGK’nun 28.05.2008 günlü 2008/10-370 Esas, 2008/410 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 417/1. maddesine göre yargılama giderlerinden davada haksız çıkan tarafın sorumlu olduğu ve davanın kısmen reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ile davalı Kurum Avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 15/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. 15/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....