Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 27.03.2002 tarihinde davalı M.. E.."e 50 tona yakın tahıl sattığını karşılığında davalılardan 01.08.2002 vade tarihli 8.000.00.TL bedelli ve 15.07.2002 vade tarihli 5.200.00.TL bedelli iki adet bono aldığını, bonoların vade tarihleri geçmesine rağmen davalıların borçlarını ödemedikleri gibi kendisini de oyaladıklarını, 18.08.2011 tarihinde davalılar aleyhine icra takibi yaptığını, ancak takibin itiraz üzerine durduğunu, davaya dayanak senetlerin zamanaşımına uğrasa dahi sözleşme ilişkisinin mevcut olu0p, zamanaşımına uğrayan bonolar yazılı delil mahiyetinde olduğunu ve her türlü delil ile temel borç ilişkisini ortaya koyacağını ileri sürerek borcun muaaccel olduğu tarih itibariyle vade tarihlerinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, alacak davasının poliçelerin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren 1 yıllık süre içinde açılmaması nedeniyle davanın zamanaşımından ve esastan reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, her ne kadar zamanaşımına uğrayan bonolar bakımından 6102 sayılı TTK."nun 732/4. madde ve fıkrasına göre zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerekirken açılmamış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı dava dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere alacak talebini temel borç ilişkisine yani alım satım ilişkisine dayandırmıştır. O halde bu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, sözleşme ilişkilerindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi olup, dava tarihi olan 27.02.2012 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi henüz dolmamıştır. Bu nedenle davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.