Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/16796 Esas 2014/19642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16796
Karar No: 2014/19642
Karar Tarihi: 15.12.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/16796 Esas 2014/19642 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/16796 E.  ,  2014/19642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu kaydında malik adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 1066 ve 2143 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “...” olarak kayıtlı malik adının nüfus kaydına uygun olarak “...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 1066 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, dava konusu edilen 2143 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulmamış davacı vekilinin hüküm kurulmayan 2143 parsel yönünden tavzih isteği, mahkemece 21.07.2014 günlü karar ile kabul edilerek; 2143 parsel sayılı taşınmazın tapu sicil kaydında “...; ... oğlu” olarak kayıtlı malik adı “...: ... oğlu” olarak düzeltilmiştir.
    Bilindiği ve 6100 sayılı HMK"nun 305.maddesinde düzenlendiği üzere "hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir."
    Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ile yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılması, genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkün değildir.
    Somut olayda davacı iki parça taşınmaz bakımından istekte bulunmuş, mahkemece hem kısa kararda hem de gerekçeli kararda sadece 1066 sayılı parsel bakımından kabul kararı verilmiş olup davacının isteği HMK"nun 305.maddesi kapsamında değerlendirilemez.
    Bu durumda tavzihe ilişkin 21.07.2014 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
    Yukarıda değinildiği gibi dava iki parsel hakkında açılmış, 1066 parsel sayılı taşınmazla ilgili hüküm kurulmuş, 2143 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu"nun 297/2 maddesinde "... taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmüne yer verilmiştir. Anılan
    bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözülmesine karar veren mahkemenin, iddianın kanıtlanması durumunda infaza elverişli ve isteğe uygun karar vermesi ve doğru sicil oluşturması gerektiği gibi bu hususun kamu düzenini de ilgilendirmesi nedeniyle kendiliğinden gözönüne alınması da zorunludur.
    Hal böyle olunca, HMK"nun 297/2.maddesine uygun biçimde karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.