23. Hukuk Dairesi 2012/276 E. , 2012/914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların müteselsil kefil olarak Halk Bankası ... şubesinden 4.000,00 TL."lik kredi kullandıklarını, ilk taksitin ödenmemesi üzerine bankaca, kefil olan müvekkilinden paraların tahsil edildiğini, davalıların 01.10.2004 tarihi itibariyle müvekkili kooperatife olan 13.000,00 TL borçlarının tahsili için davalılar hakkında icra takibinde bulunduklarını, davalıların borca itirazı üzerine, İcra Tetkik Merciince 4.000,00 TL için icra takibinin devamına, kalan kısım için davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek, 9.000,00 TL"nin 01.10.2004 tarihinden itibaren %43 faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı asıl borçlu ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 6.329,00 TL asıl, alacak ve 2.632,00 TL işlemiş faizin davalı ..."den tahsiline, diğer davalılar asıl borçlu olmayıp davacı gibi kefil durumda olduklarından rücu şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı ... vekilleri temyiz etmiştir
1) Davacının temyiz istemi yönünden; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Kooperatifler Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanmakta olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi uyarınca bu tür davalarda basit muhakeme usulü uygulanmaktadır. Temyiz tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK.nun 176/11.madde ve bendinde ise basit yargılama usulüne bağlı tutulan dava ve işlere adli ara vermede de bakılacağı öngörülmüştür.
Mahkeme ilamı, davacı vekiline 18.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, karar, HUMK`nun 432/1. madde hükmünde yazılı 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra
07.09.2010 günü temyiz edilmiştir. Aynı Yasa’nın 432/4./maddesi uyarınca süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir
2) Davalı ..." nin temyiz istemine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 09.02.2012 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.