Esas No: 2021/12629
Karar No: 2022/225
Karar Tarihi: 14.01.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12629 Esas 2022/225 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin 2021/12629 E. ve 2022/225 K. numaralı kararında, Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan bir kişinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne herhangi bir mensubiyeti bulunmadığını beyan ederek tarafsız koğuşta kalma talebinin reddine dair kararın kanun yararına bozulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hükümlüye bağımsız koğuşa alınması gerektiğine dair bir zorunluluk olmadığı ve hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaat oluşması için ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılan gözlem ve denetimlerin yanı sıra, idare ve gözlem kurulu kararının da gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulması için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tebliğ edildiği belirtilmiştir.
Kanunlar: Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği (6/2-ç) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (309. madde)
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2017 tarihli ve 2017/31 Esas, 2017/117 sayılı kararı ile 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükümlü ...'un bu cezasının... 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne herhangi bir mensubiyeti bulunmadığını beyan ederek tarafsız koğuşta kalma talebi hakkında, mensup olduğu örgütten ayrıldığına dair talebinin samimi görülmemesi nedeniyle, terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdikinin reddine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 09/09/2020 tarihli ve 2020/3714 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin... İnfaz Hâkimliğinin 16/09/2020 tarihli ve 2020/3681 Esas, 2020/2676 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli ve 2020/1946 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde, "Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır." şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, idare tarafından hükümlü hakkında yapılacak işlemler boyunca ise, hükümlü hakkında bahsedilen kanaate ulaşılması bakımından hükümlünün bağımsız koğuşa alınarak değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmediği gibi, ceza infaz kurumlarına böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği, nitekim; FETÖ silahlı terör örgütüne üye olduğu mahkeme kararı ile tespit edilerek cezalandırılan hükümlünün, 07/05/2020 tarihli dilekçesi ileörgüt üyeliğini hiçbir şekilde kabul etmediği ve söz konusu örgüt ile bağının kalmadığını beyan ederek tarafsız koğuşa geçme talebinde bulunduğu, bunun üzerine hükümlünün mevcut durumunun, ilk olarak adı geçen Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulunun 07/05/2020 tarihli ve 2020/2530 sayılı kararı hükümlünün durumunun gözlemlenerek değerlendirilmesine karar verildiği, belirtilen süre boyunca hükümlünün Kurum görevlileri ile görüştüğü ve gözlemlendiği, ancak hükümlünün kurumda kaldığı müddetçe telefon görüşmeleri ve mektupları incelendiğinde terör örgütünden ayrıldığına dair somut herhangi bir veriye rastlanmadığından bahisle hakkında yeterli kanaat elde edilememesi üzerine de örgütten ayrıldığına ilişkin samimiyetinin tasdikinin reddine dair kararın verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece yapılan görüşmelere ve gözleme dayanılarak verildiği gibi, örgüt ile bağının ve mensubiyetinin bulunmadığını beyan eden hükümlünün söz konusu örgüte dair herhangi bir bilgi paylaşımında da bulunmadığı anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05/10/2021 gün ve 94660652-105-03-16410-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden,... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli ve 2020/1946 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/01/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.