3. Hukuk Dairesi 2014/4025 E. , 2014/14624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 14.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2011/590-2013/335
Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av.N. Ü.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin Türkiye’de oturmak amacıyla kendisi ve oğlu için ev satın almak istediğini, bu amaçla S.S.Yeşilkent Bankacılar Konut Yapı Kooperatifine üye olduğunu, kooperatifin yaptığı konutlardan 3+1 olarak yapılacak olan B 1 Blok18 numaralı ve B13 Blok 8 numaralı daireleri satın almak için anlaştığını, ödeme güçlüğü çektiği için bu dairelerin yerine 1+1 daire almaya karar verdiğini, davalılar A B.. H.. S.. ile tanıştığını, kendi dairelerine karşılık gelen hisselerini bu kişilere devrettiğini, yine bu kişilerin ortağı ve yöneticisi oldukları .... İnş.Dek.Oto.Tur. Gıda Tem.San.Tic.Ltd. Şirketi’nin yaptığı inşaattan 1+1 nitelikli 2 daire almak üzere anlaştıklarını, davaya konu 11 ve 16 numaralı daireleri almak için sözleşme yaptıklarını ancak, davalıların daireleri teslim etmediklerini, bu yüzden davacının maddi ve manevi olarak ciddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile özetle; davacının herhangi bir zararı olmadığı, olsa bile bu zarardan davalıların sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 266.740,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada; davacı (alıcı) ile davalı (satıcı) arasında düzenlenen 10.07.2007 tarihli iki adet daire satış sözleşmesi ile davalının yapıp sattığı dairelerden 11 ve 16 nolu dairelerin davalıya satılması konusunda anlaşma yapıldığı anlaşılmaktadır.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde, Yasanın amacı açıklandıktan sonra, 2.maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde, mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ifade eder.
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiye ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davalı (satıcı)"nın davacıya (alıcı) konut amaçlı taşınmaz (mesken) sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.