4. Ceza Dairesi 2014/16496 E. , 2018/814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm yönünden, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanıklar Bilal ve Fatma hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemi ne gelince,
a-Sanıkların atılı suçları kabul etmemeleri, sanıkların kızı tanık Selda ve damadı Emrah"ın beyanlarında sanıkların tehdidinden söz etmemeleri, yoldan geçerken olayı kısa bir süre gördüğünü belirten tanık Muhsin"in beyanında ise, sanık ..."nın, eşini alıp eve götürdüğünü, elinde sopa görmediğini, sanıkların tehdit sözleri söylediklerini duymadığını belirtmesi, taraflarla aynı apartmanda oturan ve sanıklarla önceden husumeti olduğunu belirten tanık ... ve katılan ..."ın oğlu tanık Uğur"un beyanında, sanıkların atılı suçları işlediklerini belirtmeleri karşısında, adı geçen tanıkların gerekirse yüzleştirilmek suretiyle dinlenerek, sanıkların tehdit eylemlerinin tereddüte yol açmayacak biçimde
saptanmaya çalışılması, söz konusu hususlardaki çelişkiler giderilemediği takdirde ise hangi anlatıma ne suretle üstünlük tanındığı da açıklanarak buna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sanıkların savunmalarında, katılan ile aralarında daha önceden husumet olduğunu belirtmeleri ve mahkemece hakaret suçunun karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanıklar Bilal ve Fatma hakkında uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaması,
c- Adli sicil kaydında kasıtlı suçtan kesinleşmiş bir mahkumiyeti bulunmayan sanıklar Bilal ve Fatma"nın, kişilikleri olumlu değerlendirilerek takdiri indirim uygulanması ve yeniden suç işlemeyecekleri kanaatiyle hapis cezalarının ertelenmesi karşısında, sanıklar hakkında, CMK"nın 231/6. maddesi uyarınca, sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve kasıtlı suçlardan sabıkalı olduğu"" şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, her iki sanık hakkında anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
d-Cezası ertelenen sanık ... hakkındaki denetim süresinin TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay hapis cezası cezası verilmesine karşılık denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
e-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında TCK"nın 53/3. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
f-Kabule göre, sanık ... hakkında sair tehdit suçu yönünden, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1-2. cümle kapsamındaki sair tehdit suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.