Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/779
Karar No: 2020/3683
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/779 Esas 2020/3683 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/779 E.  ,  2020/3683 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


    Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/11/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/02/2017 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulüne, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/614-20/17/80 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; davanın reddine dair verilen 04/10/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL’dir.
    HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 47.530,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir.Somut olayda, davacı 60.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 6,000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince kabulü ile karar kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.Davacı ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunmayarak ilk derece mahkemesince hükmedilen miktara bir itirazının olmadığını göstermiş ve istemini ilk derece mahkemesince hükmedilen miktarla sınırlamıştır. Şu halde, temyize konu edilen miktar 6.000,00 TL olmakla yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/11/2020 gününde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Davacı dava dilekçesinde 60.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince istemin kısmen kabulü ile 6.000 TL"lik manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı temyiz yoluna başvurmuştur.İstinaf, bir kanun yolu olarak temyizle benzerlik göstermekle birlikte önemli farklılıklar da vardır. Temyizde kural olarak içtihat birliğini sağlamak için hukuki denetim yapılmaktadır; istinafta ise maddi haklılık ön planda olup, maddi denetim (vakıa denetimi) ile hukuki denetim birlikte yapılmaktadır. Ayrıca istinaf kararları temyiz denetimine tabidir. Oysa temyiz sonucu varken kararlar hakkında başka bir üst yargı denetimi söz konusu değildir. İstinaf kanun yolu ile temyiz arasındaki bir diğer fark da istinaf sonucu verilen kararlar, kazanılmış hak oluşturup oluşturmayacağı konusudur. İstinaf mahkemesi bozma kararı veremediğinden bir hüküm mahkemesidir. Kararlarına karşı temyiz yolu bulunmaktadır. Hukukumuzda usuli kazanılmış hak müessesesi kanunda düzenlenmemiş olmakla birlikte Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş ve geliştirilmiştir. 09/05/1960 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı"nda Yargıtay"ın bozma kararına uyulmakla artık mahkemece bozma kararı gereğince işlem yapmak zorunluluğu benimsenmiştir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla usuli kazanılmış hak oluşur. Hukuki istikrarı sağlamak için hukuki kazanılmış hak müessesesi çok önemlidir. İstinaf mahkemeleri öncelikle vakıa denetimi yapan bir hüküm mahkemesi olduğundan verecekleri kararlar istinafa başvurmayan yönünde bir usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Ancak Yargıtay denetiminden sonra bozma kararı verilirse aleyhe hüküm verme yasağına tâbi olur. Yani ilk derece mahkemesi istinaf yoluna başvurmayan tarafın daha fazla aleyhine olacak şekilde bir karar veremez.
    İstinaf kanun yolu ile verilen kararlar, istinaf başvurusunun reddi ya da istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeni hüküm verilmesi şeklinde olabileceğinden temyiz yolu tüketilmeden ya da temyiz süresi geçmeden usuli kazanılmış hak da doğurmaz. HMK"nın 361. maddesinde bölge adliye mahkemelerince verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna gidebileceği belirtilmiştir. HMK"nın 362. maddesinde ise bu kuralın istisnaları, yani temyiz edilemeyen kararlar sayılmıştır. Bu istisnalardan biri de miktar ve değeri 47.530 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin kararlardır. Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl istemin kabul edilmeyen bölümü 47.530 TL"yi geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde diğer taraf da temyiz eden tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edildikten sonra cevap dilekçesi ile kararı temyiz edebilir. Burada asıl olan, taraf için kabul edilmeyen dava miktarıdır.Şu durumda somut olaya gelecek olursak davacı başlangıçta 60.000 TL"lik bir dava açmış, davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı istinaf yoluna başvurmamış, davalı başvurmuştur. İstinaf mahkemesi davalının istinafını kabul edip davayı tümden reddetmiştir. İşte burada temyiz sınırı dava dilekçesindeki miktarın red edilen kısmına göre belirlenmelidir. Sonuçta davacı 60,000 TL"lik dava açmış, ilk derece mahkemesi bunun 54.000 TL"lik kısmını red etmiş, davalının istinafı ile Bölge Adliye Mahkemesince davanın bütünüyle reddine karar verilmiştir. İstinaf mahkemesinin hüküm mahkemesi olması da dikkate alınarak temyiz sınırı belirlenirken dava dilekçesinde belirlenen dava değeri ve bu değerin red edilen miktarı dikkate alınmalıdır. İstinaf mahkemesi kararlarının denetim dışında bırakılmaması içinde davacının temyiz hakkının olduğunun kabulü gereklidir. Yargıtay denetiminden sonra bozma kararı verilecek olursa aleyhe hüküm verme yasağına tabi olacağından ilk derece mahkemesince 6.000 TL"lik miktar ile sınırlı olmak üzere karar verilmelidir. Kısaca ilk derece mahkemesi istinaf yoluna başvurmayan tarafın daha fazla aleyhine karar vermeyecektir. Bu şekilde, davalının usul hukukundan kaynaklanan hakları da korunmuş olacaktır. Olayımızda davacının talebi 60.000 TL olduğuna ve bu miktarın tamamı reddedildiğine göre HMK"nın 362/1. maddesindeki değeri aşan kısım yönünden davacının verilen yeni hükme karşı temyiz hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle temyiz başvurusunun esastan incelenmesi gerekli olduğu düşüncesiyle değerli çoğunluğun temyiz isteminin miktar itibarıyla red kararına katılmıyorum.





















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi