12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19373 Karar No: 2017/11054 Karar Tarihi: 20.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/19373 Esas 2017/11054 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/19373 E. , 2017/11054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu senedi, şirket adına imzaladığını, şahsen borçlu olmadığını, borcu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece,senet üzerinde iki imza olduğu ikisinin de kaşe üzerinde olduğu, borçlunun da şirket yetkilisi olmadığı bu nedenle bonoda bulunan imzası dolayısı ile şahsen sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. TTK"nun 778/2. maddesinin (e) bendinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK"nun 678. maddesinde; "Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlu ..."ün Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre şirketin temsilcisi olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan muteriz borçlu, bonoyu düzenleyen şirket adına attığı imzadan dolayı kişisel olarak sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, bonodan dolayı düzenleyen sıfatıyla sorumlu olduğundan, adı geçen hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.