
Esas No: 2019/8599
Karar No: 2022/3129
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8599 Esas 2022/3129 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılanmaktadır. Daha önce yapılan soruşturma sonucu kendisine erteleme kararı verilmiş ancak şüpheli yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. İkinci bir uyarı yapılmadan dava açılmıştır. Bu nedenle, kovuşturma şartlarının oluşmadığı ve hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2 ve 4. maddeleri, 43/1, 53, 58, 63 maddeleri; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca kamu davası açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının yasal süreci detaylıca açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 16. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık hakkında, 27/04/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01/06/2015 tarih ve 2015/25695 - (33) soruşturma, 2015/1194 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, 10/06/2015 tarihinde kararın tebliğ edilmesinden önce 01/06/2015 tarihli eylemi nedeni ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapıldığı, bu nedenle Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca ‘01/06/2015 tarihli eylem erteleme süresi işlenmediğinden TCK’nın 191/4-5 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği bu durumda zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği’ tespit olunarak 01/06/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılıp, birleştirme kararı verilerek 08/06/2015 tarih ve 2015/25695 – (33) soruşturma, 2015/1242 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği;
01/06/2015 tarihli kaldırılan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı için Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, gerekli tebligatların yapıldığı ancak şüphelinin yasal süre içerisinde denetimli serbestlik tedbirinin infazı için müracaat etmediği, bu nedenle hakkında erteleme kararının kaldırılarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 15/07/2015 tarihli ve: 2015/13676 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1, 43/1, 53, 58, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Adana Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı;
2- Sanığın 27/04/2015 ve 01/06/2015 tarihli eylemleri nedeniyle verilen 08/06/2015 tarih ve 2015/25695 – (33) soruşturma, 2015/1242 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz ... bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığından karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz ... bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın tebliğ edilmesi gerektiğinden, kovuşturma şartlarının oluşmadığı,
3- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olduğu,
Anlaşıldığından;
5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.