15. Ceza Dairesi 2018/2635 E. , 2018/2197 K.
"İçtihat Metni"Hakaret, tehdit ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02.03.2017 tarihli ve 2016/106751 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07.06.2017 tarihli ve 2017/1532 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28.02.2018 gün ve 94660652-105-34-12108-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2018 gün ve 2018/18846 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, şüpheliler adına kayıtlı bulunan telefon hatları ile müştekinin aranarak terör örgütüne üye olan dört kişinin kendisinin ismini örgüt üyesi olarak belirttiğini ve evinde bulunan altın ile paraları verecekleri hesaba aktarmasının istenildiği ve müştekinin de 2.700,00 Türk lirasını verilen hesaba yatırmasından ibaret somut olayda, bahse konu suçlarda arama yapılan hatların genellikle şüpheliler gibi yabancı uyruklu şahıslar adına kayıtlı olduğundan bahisle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, telefon numaralarına ilişkin olarak yapılan sorgulamalarda şüphelilerin yurtiçi adreslerinin de belirlendiği, anılan adreslerden şüphelilerin temin edilerek beyanlarının alınması gerektiği, soruşturma konusu ile ilgili olarak ayrıntılı bir araştırma ve inceleme yapılması için soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayetçinin gelini olan ...’ın da 28.07.2016 günü aynı hattan arayan kişi tarafından dolandırıldığını belirterek şikayetçi olması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/108588 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapıldığının anlaşılması karşısında, belirtilen dosya getirtilmeden ve şikayetçinin arandığını söylediği sabit hatta ilişkin arayan, aranan ve baz istasyonuna ilişkin kayıtlar istenilmeden, dolayısıyla her iki olay arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunup bulunmadığı konusu açıklığa kavuşturulmadan, yine şikayetçinin ayrıntılı beyanlarına başvurulup,... ile aynı sabit telefonu kullanıp kullanmadığı sorulmadan ve yurt içi adresleri tespit edilen şüphelilere ulaşılıp savunmaları alınmadan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07.06.2017 tarih ve 2017/1532 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.