11. Hukuk Dairesi 2014/14544 E. , 2015/473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/04/2014 tarih ve 2013/145-2014/41 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli 2000/8145 numaralı menfez ürününe ait tasarımın yenilik koşulunu taşımadığını, davalıdan evvel piyasaya sunulduğunu ve harcıalem olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi heyetinin davacının yenilik bozucu olduğunu ileri sürdüğü ürünleri, görselleri inceleyip bozmadan önceki raporlarındaki sonuca ulaştıkları, davalıya ait tasarımların tescil şartlarını taşımadığı iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinin yeni ve ayırtedici olmadığı iddiasına dayalı hükümsüzlük istemine ilişkindir. 554 sayılı KHK’nın 6/1"inci maddesi hükmü uyarınca, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan düzenlemeden anlaşılacağı üzere, tasarımın tescile bağlanabilmesi için, Türkiye’de ve dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, başka bir anlatımla mutlak yeni olması koşulu kabul edilmiştir. Yenilik için oldukça yüksek düzey arayan düzenleme hükmü dikkate alındığında, yenilik kriterinin mutlak olduğu, gerektiğinde mahkemece re’sen araştırma dahi yapılabileceği, davacı kanıtları dışında görüşüne başvurulan bilirkişilerin, tasarımın yeniliğini ortadan kaldıran harici bilgilerinin dahi değerlendirileceğinin kabulü gerekmektedir. Bu husus, kamu düzenine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, bozma ilamına uyularak, bozma ilamında belirtilen ürünlerin sunulması için davacı tarafa verilen sürede davacı vekili 16.01.2014 tarihli dilekçesi ile “1969 tarihli..... ....... ait GB…..... nolu ürünün, 1990 tarihli ....nolu ürünün ve 1994 tarihl.... adlı firmaya .... nolu ürünün daha önce dosyaya sunulduğunu bildirdikten
sonra ek olarak davalıya ait ürün örneği, davacıya ait ürün örneği,...ye ait ürün örneği ve .... firmasına ait ürün örneği olmak üzere 4 adet ürünü de sunduğunu” belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı ürünü ile davalı ürünü karşılaştırıldıktan sonra........ait ürünler ile davalı ürünü karşılaştırılarak davalıya ait endüstriyel tasarım tescil belgesine konu ürünün genel görünüm itibariyle davacının ibraz ettiği ürünlere nazaran yeni ve ayırt edici olduğu, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı belirtilmiş, ancak davacının dayandığı ve 16.01.2014 tarihli dilekçesi ile daha önce dosyaya sunulduğunu belirttiği diğer delillerle ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca bilirkişiler davacı delilleri dışında uzmanlık alanlarıyla ilgili olarak davalı tasarımının yeni sayılıp sayılmayacağı noktasında bir değerlendirme de yapmamışlardır. Davacı vekili anılan rapora itiraz ederek yeniden rapor alınmasını istemesine rağmen mahkemece anılan rapora dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının dayandığı tüm deliller ile rapora yönelik itirazları dikkate alınıp ek rapor alınması ya da yeni bir rapor alınması, davalı adına tescil edilen endüstriyel tasarımın yeni olup olmadığının tereddüde neden olmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.