Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6115
Karar No: 2016/7188
Karar Tarihi: 20.06.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6115 Esas 2016/7188 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6115 E.  ,  2016/7188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazın 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması çalışmalarında gerçek kişi adına orman sınırları dışına çıkartıldığının tespiti ile kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkin davalardan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/12/2015 gün ve 2015/6265 - 2015/12543 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R

    1956 yılında yapılan genel kadastroda ... köyü, ... mevkii 326 parsel sayılı 7260 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.02.1949 gün ve 904/101 sayılı kararıyla ... adına tescil edilen Şubat 1949 tarih 75 sıra numaralı tapu kaydı revizyon gösterilerek ... kızı ... adına zeytinli tarla niteliğiyle tesbit ve tapuya tescil edilmiş, intikaller sonucu davacı şirkete geçmiştir.
    Davacı şirket vekili 04/12/2002 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait 326 parsel sayılı taşınmazın 01.11.1976 tarihinde ilân edilerek 01.02.1977 tarihinde kesinleşen orman kadastro işlemleri sonucunda 11 Kasım 1975 tarihli tutanakla önceki malik ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ve tutanakların bu hali ile kesinleştiğini, ancak düzenlenen orman kadastro haritasında bu yerin orman sınırları içinde gösterildiğini, orman kadastro tutanakları ile haritası arasında çelişki olduğunda tutanaklara itibar edileceğini ileri sürerek, bu tür davalar zamanaşımına tabi olmadığından orman kadastro tutanaklarına aykırı düzenlenen ve 326 sayılı parseli orman sınırları içinde gösteren haritanın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davacı ... Yönetimi vekili 27/07/2009 tarihli dilekçesinde, 326 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/56 - 2004/787 sayılı kesin hükmü ile orman olduğunun sabit olduğunu, ayrıca davalının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/520 Esasında kayıtlı bulunan ve 4999 sayılı Kanun uygulamasına itiraz niteliğinde bulunan davasının derdest olduğunu belirterek, davalılar adına olan hukuken geçersiz tapunun orman olan 2217 m² yüzölçümlü bölümünün iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline, davalılar lehine verilmiş şerhlerin terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 326 nolu parselin tamamının 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması çalışmaları sonucunda ilk malik ... adına orman rejimi dışına çıkartıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne; 326 sayılı parselin orman tahdit haritasındaki yerinin,
    14.01.2014 tarihli bilirkişi raporu ve bu rapora ek No: 8"de gösterilen şekli ile olduğunun tespiti ile taşınmazı orman sınırları içinde gösteren haritanın iptaline, Orman Yönetiminin birleşen davasının reddine karar verilmiş; ...na izafeten ... ve ... vekilinin temyizi üzerine, Dairece karar bozulmuştur.
    Dairenin bozma kararında özetle; […1949/904 sayılı dosyanın getirtilmesi istenmiş ise de adliyenin deprem ve yangın geçirmesi nedeniyle dosyanın bulunamadığının bildirildiği, yine Orman Yönetimince kesin hüküm olduğu iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/56 sayılı dosyası ile ilgili yapılan incelemede ise çekişmeli taşınmazın kuzey komşusu olan 971 (eski 321) sayılı parselle ilgili olarak, davacı ... tarafından temyize konu dava ile aynı iddia ile açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu ve mahkemece 1975 yılına ait orman kadastro tutanakları ile haritası arasında bir çelişki olmadığı belirlenerek davanın reddine karar verildiği, … davacı şirket tarafından Orman Yönetimine karşı açılan 4999 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraz niteliğindeki ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/769 (bozmadan sonra 2008/520) sayılı dosyası halen derdest olup öncelikle bu davanın sonuçlanmasının beklenmesi gerekirken, temyize konu dosyada hazırlanan bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu XVII ve komşu XXIII numaralı 2/B poligonlarını ilgilendiren 2067 numaralı OS noktasının düzeltme tutanaklarında tarif edilmediği, bu yönüyle düzeltmenin usûlüne uygun olmadığı gerekçesiyle orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne karar verildiği,…” belirtilerek, “…öncelikle ... Sulh Hukuk Mahkemesinde halen derdest olan 2008/520 sayılı dosyanın sonucu beklenmeli, bu dosya sonuçlandıktan sonra mülkiyete ilişkin olan temyize konu davada, üç orman mühendisi, bir harita mühendisi ya da tapu fen memuru bilirkişi ile taşınmaz başında keşif yapılarak öncelikle kesinleşmiş tüm tahdit haritaları ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 10-12 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tüm tahdit hatları ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, bu parselin kısmen veya tamamen 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince orman sınırı dışına çıktığı belirlendiği takdirde, tapuya dayanan davacı adına orman rejimi dışına çıkarılabilmesi için tapu kayıtlarının 4785 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce mevcut olan, bir başka anlatımla 4785 sayılı Kanun karşısında geçerliliğini koruyan bir tapu olması, orman kadastrosunun itirazsız kesinleşmiş olması ve tapu kaydının yüzölçümü ile dava konusu parseli kapsaması gerektiğinden, tespite esas alınan tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle, tarafsız ve yaşlı yerel bilirkişiler ve fen bilirkişiler eliyle yerine uygulanıp yüzölçümü ile geçerli kapsamı belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, tapu kaydına 3402 sayılı Kanunun 20/C, 21/B ve 32/3 maddeleri hükmüne göre kapsam belirlenip krokide gösterilmeli, tapu kaydının oluşumuna esas alınan 1949/904 sayılı dosyanın kendisi bulunamadığından, karar örneği ve krokisi taraflardan araştırılarak temin edilmeye çalışılmalı, yine komşu 321 (971) sayılı parselle ilgili olarak görülüp kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/56 sayılı orman tahdidine itiraz dosyası getirtilerek incelenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre her iki dava yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.] denilmiştir.
    Davacı-birleşen dosya davalısı ... vekili bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Asıl dava, 326 nolu parselin tamamının 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması çalışmalarında gerçek kişi adına orman sınırları dışına çıkartıldığının tespitine, birleşen dava ise kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Yörede 1976 yılında yapılıp itirazsız yerlerde 08/12/1977 tarihinde, itirazlı yerlerde ise, 24/01/1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1989 yılında kesinleşen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 07/04/2005 tarihinde ilân edilen 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre fennî
    hataların düzeltilmesi çalışması, 26/04/2006 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece, davacı şirketin açtığı davanın kabulüne, birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının ise reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişilerce, yörede 1977 yılında yapılan ilk orman kadastrosu ile daha sonraki yıllarda yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamalarına ait haritalar ile kadastro pafta örneği ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilmek ve ayrı ayrı gösterilmek suretiyle taşınmazın tahdit ve aplikasyon çalışmalarındaki konumu ayrı ayrı belirlenmemiş; yine mahkemece yöredeki ilk orman tahdidi ve 2/B madde uygulama çalışmalarına ilişkin tutanaklar ve orijinal renkli orman tahdit haritaları dosyaya getirtilmediği gibi bilirkişilerce hazırlanan raporda da kesinleşen orman ve 2/B madde uygulama çalışmaları ile 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre fennî hataların düzeltilmesi çalışması arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı, uyumsuzluk var ise, uyumsuzluğun nedenleri ile aplikasyon ve fenni hata düzeltme çalışmalarının kanun ve yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığı denetime olanak verecek şekilde açıklanmamış, bundan başka yapılan keşfe yerel bilirkişi götürülüp, çekişmeli taşınmazı ilgilendiren orman sınır noktaları tespit edilmemiş, uzman bilirkişiler tarafından zeminde orman sınır noktaları bulunmuşsa dahi bu husus da keşif tutanağına yansıtılmamış, ayrıca orman kadastro tutanakları, orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası uygulanarak orman kadastro tutanakları da bu yolla desteklenmemiştir. Bunlardan başka, hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişilerin raporu ile önceki keşiflerde görev alan bilirkişilerce hazırlanan raporlar arasındaki çelişkiler de giderilmemiştir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama belirtilen bu yönler itibariyle eksik, yetersizdir. Bilirkişilerin yetersiz ve yargı denetimine olanak vermeyen raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle yörede yapılan bütün orman tahdit, aplikasyon ve 2. madde ile 2/B madde çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit haritaları ile aplikasyon ve 2/B madde haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneklerinin, yine yörede yapılan ilk orman tahdidinde kullanılan hava fotoğrafları ile memleket haritalarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre fennî hataların düzeltilmesi çalışmasına ilişkin tutanak, belge ve haritalar ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve iki harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 15-20 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre yapılan düzeltme işlemi ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri
    programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre yapılan düzeltme haritalarına göre konumu tapulama paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde ve 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye uyarınca yapılan harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, davacı şirket vekilinin iddia ettiği gibi dava konusu taşınmazın 326 nolu parselin tamamının 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması çalışmalarında gerçek kişi adına orman sınırları dışına çıkartılıp çıkartılmadığı, yine birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin iddia ettiği gibi kısmen orman kadastro sınırları içinde kalıp kalmadığı, 326 sayılı parselin çap krokisine göre tamamının 36 sayılı iç parsel olarak belirlenen 2. madde uygulama alanı içinde kalıp kalmadığı ve 326 sayılı parseli ilgilendirir orman sınır noktaları ile ilgili çalışma tutanakları ile orman tahdit haritası arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı ve uyumsuzluk varsa doğru hattın hangisi olduğu tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli, aplikasyon veya 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddeye göre fennî hataların düzeltilmesi çalışması ile kesinleşmiş 2. madde ve 2/B madde alanlarının değiştirilemeyeceği ve kesinleşmiş 2. madde ve 2/B madde alanlarının aplikasyon ve düzeltme işlemi ile tekrar orman sınırları içine alınamayacağı gibi kesinleşmiş orman sınırları içindeki yerin aplikasyonla 2. madde ve 2/B madde alanı haline getirilemeyeceği gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yukarıda yazılı şekilde değişik gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davacı-birleşen dosya davalısı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin önceki değişik gerekçeli bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-birleşen dosya davalısı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin, 14/12/2015 gün ve 2015/6265 - 2015/12543 sayılı değişik gerekçeli bozma kararı kaldırılarak, 25/02/2014 gün ve 2002/710 - 2014/181 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/06/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi