20. Hukuk Dairesi 2016/6718 E. , 2016/7183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalılardan Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 10.04.2012 harç ve havale tarihli dava dilekçesinde; Hazine adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü 883 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından ihale yoluyla satın alındığını ve daha sonra müvekkiline satıldığını, bedelinin tamamının ödendiğini, taşınmazın yüzölçümünün ihale evraklarında ve tapu kayıtlarında 27.240,00 m² olarak geçtiğini ancak müvekkili tarafından satın alınmasından sonra Adana Kadastro Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın yüzölçümünün 11.523,21 m²"ye düşürüldüğünü ve 324 ada 5 parsel olarak tescil edildiğini, müvekkilinin haricen yaptığı araştırmada hatanın teknik yetersizlikten kaynaklandığını öğrendiğini belirterek 15.716,79 m²"lik eksik kısmın bedeli için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL tazminatın davalılardan faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, keşif ve rapor sonrası belirlenen değer üzerinden; 04.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 188.601,48.-TL"ye yükselterek alacağın 10.000.-TL"lik kısmına dava tarihinden, kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ... ...hasım olarak gösterildiğini, ancak bu birimin tüzel kişiliğinin olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, ... ile davacı arasında herhangi bir hukukî ilişki illiyet bağı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... vekili savunmasında; davaya konu edilen taşınmazın ... açtığı ihale sonucu müvekkili tarafından satın alındığını ve aynı şekilde davacıya satıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1-... hakkındaki davanın reddine, ... hakkındaki dava yönünden hesaplanan 1.500,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."e ödenmesine, 2- ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 113.946,73.-TL"nin davalı ... tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bu paranın 10.000,00.-TL"lik kısmına dava tarihinden itibaren, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 04.02.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, ... hakkındaki davanın kabul edilen kısmı yönünden hesaplanan 11.515,00.-TL vekâlet ücretinin davalı Hazineden tahsil edilerek davacıya ödenmesine, ... hakkındaki davanın reddedilen kısmı yönünden hesaplanan 8.372,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
... ili, ... ilçesi, ... köyü 883 parsel sayılı taşınmazın öncesi, yörede 1955 yılında kadastro çalışması yapılmıştır. ... köyü 545 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında 49.240,00 m² olarak tespit görmüştür. ... tarafından tespit malikleri aleyhine ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin ... gün ve .../... Esas .../... Karar sayılı tespite itiraz davası sonunda taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 27.240,00 m²"lik kısmının ifraz edilerek ... adına tesciline, kalan 22 dönümlük kısmın tapusunun tespit malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve ifraz edilen kısım 883 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
883 parsel sayılı taşınmaz, ... tarafından ihaleye çıkarılarak 27.240,00 m² yüzölçümüyle 21.06.2010 tarihinde 165.000,00.-TL bedelle davalı ..."e ihale edilmiştir. ... bu taşınmazı 19.07.2010 tarihinde 8767 yevmiye ile 165.000,00.-TL bedelle davacı ..."a satmış ve adına tescil edilmiştir.
Davacıya yapılan satıştan sonra taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 883 sayılı parsele 324 ada 5 parsel numarası verilerek yüzölçümünün tersimat hatasından dolayı ilk kadastro sırasında yanlış hesaplandığından bahisle yüzölçümü 11.523,21 m² olarak düzeltilmiştir.
Fen bilirkişisi ... ... 02.01.2014 tarihli raporunda, kök 545 parselin tersimatının (paftaya işleme ve çiziminin) hatalı olduğu, hatalı çizime göre yapılan yüzölçümü hesabının da yanlış olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmada bu hatanın düzeltildiği belirtilmiştir. Sonuç itibariyle bu düzeltmeyle birlikte parselin 27.240,00 m² olan yüzölçümünün 15.716,79 m² azalmış olduğu belirtilmiştir.
Tapuda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince 09.02.2012 tarihinde 883 sayılı parsele yapılan bu işlem davacıya tebliğ edilmemiş, 324 ada 5 parsel olarak 03.10.2011 tarihinde düzenlenen yeni tutanak 10.02.2012-10.03.2012 tarihleri arasında askı suretiyle ilân edilmiş 13.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Eldeki dava, 6098 sayılı TBK"nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır.
Çekişmeli taşınmaz tapuda tarla niteliğinde olup zirai gelir metoduna göre, incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan araştırma ve inceleme sonunda, tarla niteliğindeki çekişmeli taşınmazın, tapu kaydındaki yüzölçümü değişikliğinin kesinleştiği tarih/mülkiyetin hukuk dışı yöntemle aktarılmasına neden olan tapudaki yolsuz tescil işleminin yapıldığı tarih esas alınmak suretiyle, arazi niteliğindeki taşınmazın 2942 sayılı Kanunun 11/f maddesine göre taşınmaz malın mülkiyetinin el değiştirdiği tarihteki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin saptanmasında uygulanan münavebe usulüne dayalı zirai gelir metodu yöntemiyle belirlenen değeri üzerinden karar verilmesi suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.