15. Ceza Dairesi 2017/3931 E. , 2018/2188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dernekler Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve Dernekler Kanunu’na muhalefet suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, 2005-2010 yılları arasında katılan derneğin şube başkanlığı görevini yürüttüğü, görevden ayrıldıktan sonra kayıtlar üzerinde yapılan incelemelerde, gelir ve giderler arasında uyumsuzluk olduğu, olmayan masrafların masraf olarak yazıldığı ve bazı makbuzlarda sahtecilik yapılarak masraf miktarlarının fazla gösterildiği, bu şekilde sanığın 70.357 TL derneği zarara uğratmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve Dernekler Kanunu’na muhalefet suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
12/10/2011 tarihli bilirkişi raporunda, sanığın yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle derneği zarara uğrattığının belirtildiği, 07/05/2011 tarihli İl Dernekler Müdürlüğü’nün raporuna göre de, defter ve belgelerin usulsüz olarak tutulması nedeniyle sanık hakkında idari para cezası uygulanması ve vergi incelemesi yapılması gerektiğinin belirtildiği, mahkeme kararında da, belgelerde tahrifat yapıldığının kabul edildiği, sonuçta sanığın suç işlediğinin sabit olması halinde eylemlerin, 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 43 ve aynı Kanun’un 207/1. maddeleri kapsamında kalacağı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılan derneğe ait defter, belge, makbuz, dekont ve diğer evrakın tamamının getirtilerek dosyaya konulması, belirtilen dönemlerde derneğin hangi gelirleri elde ettiği ve hangi harcamaları yaptığı, bu harcamaların kim tarafından hangi tarihte yapıldığının araştırılması ile buna dair belgelerin dosyaya konulması, belirtilen dönemlerde dernekte görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin tamamının bilgi sahibi sıfatıyla dinlenerek dernek için yapılan bu harcamaların gerçek olup olmadığının sorulması ile yapılan usulsüzlükler hakkında bilgilerinin alınması, bazı makbuz ve belgelerde tahrifat yapıldığı belirtilmekle, söz konusu belge asıllarının getirtilerek incelenmesi, sanığın yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu belgelerdeki yazılar ile imzanın kime ait olduğu ve tahrifatın kim tarafından yapıldığının kesin olarak belirlenmesi, sanığa atılı sahtecilik suçuna konu teşkil eden belge asıllarının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu belgelerin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti, sanık ve katılan dernek arasında devam eden varsa hukuk ve icra davası dosyalarının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın kül halinde, içinde muhasebeci ve mali müşavirin de bulunduğu bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, sanığın yaptığı harcamaların gerçek olup olmadığı, yapılan tahrifatın ispat edilip edilmemesine göre gelir ve giderlerin ne kadar olduğu, yapılan harcamaların dernek için harcanıp harcanmadığı, sanık dışında sorumlu kişi veya kişiler bulunup bulunmadığı, harcamalar ve gelirlerin hangi belgelere dayandığı ve sonuç olarak sanığın derneğe ait parayı uhdesinde tutup tutmadığı, tutmuş ise ne kadar tuttuğu hususlarında denetime elverişli ve ayrıntılı bilirkişi raporu alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de; sanık hakkında beraat hükmü verilirken, uygulanan kanun maddesi olan 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesinin gösterilmeyerek aynı Kanun’un 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.