11. Hukuk Dairesi 2014/10156 E. , 2015/458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada......Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2014 tarih ve 2011/218-2014/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin... ibareli tanınmış markaları bulunduğunu, 13.07.2003 tarihinde davacı şirketi temsile yetkili başkan yardımcısı olan davalı ..."nın diğer davalı ile inhisari lisans sözleşmesi imzalayarak..... nolu ... ibareli markayı bedelsiz olarak devrettiğini, davalı şirketin devirden 18 gün önce kurulduğunu, davalı ......"nın şirketin önceleri gizli ortağı olduğunu, sonradan ise hisse devri ile ortak olup şirket müdürlüğüne getirildiğini, devrin kötüniyetli olarak yapıldığını, devre dair genel kurul veya yönetim kurulundan karar alınmadığını, bu şekilde haksız kazanç sağlandığını, markalarının itibarının zedelendiğini ileri sürerek, lisans sözleşmesinin geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı ....."nın şirket yetkilisi olarak sözleşmeyi imzaladığını, pasif dava ehliyeti bulunmadığını, sözleşmenin üzerinden uzun yıllar geçtiğini, sessiz kalınarak icazet verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı ..."nın sözleşme sırasında davacı şirketi tek başına temsile yetkili olduğu, ancak bu yetkinin olağan işleri kapsadığı, olağanüstü nitelikteki işler açısından diğer yönetim kurulu üyelerine haber verilmesi, temsil yetkisinin şirket çıkarlarına ters düşmeyecek şekilde kullanılması gerektiği, sözleşmenin ifası için davacının yapması gerekli aktif bir ediminin bulunmadığı, davalı tarafın davranışları ile örtülü olarak bu duruma onay verdiğinin söylenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, lisans sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, marka lisans sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, marka lisans sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle davalı ... diğer yönetim kurulu üyeleri ile birlikte davacı şirketi münferiden temsile yetkili olup, işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK"nun 321. maddesine göre lisans sözleşmesini tek başına yapmaya yetkilidir. Her ne kadar Dairemiz"in bazı emsal kararlarında yönetim kurulu üyesinin bazı işlemleri tek başına
yapamayacağı kabul edilmiş ise de, davalı yönetici sadece davacı şirketin sahibi olduğu markalardan birisine ilişkin olarak lisans sözleşmesi yapmış olup bu işlem için genel kurul kararı gerekmez.
Öte yandan, sözleşmenin bila bedel yapılmış olması aksi kanıtlanmadığı takdirde, davalıların el ve işbirliği içinde davacı şirketi zarara uğratmak kastıyla hareket ettiklerinin kabulü için yeterli değildir.
Ayrıca, dava konusu lisans sözleşmesinin 09.10.2003 tarihinde .... tarafından marka siciline tescil edilmesi karşısında, davacının lisans sözleşmesinden işbu davanın açıldığı tarihe kadar haberdar olmadığı düşünülemez. Kaldı ki, davalı tarafın markayı 2003 yılından beri lisans sözleşmesine göre kullandıkları, davacı ile davalı arasında ürün teslim yapılmak suretiyle ticari ilişki bulunduğu ve bu hususa ilişkin ticari faturalar olduğu yönündeki savunması üzerinde de durulmadan lisans sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davalı ..."nın davacı şirketi münferiden temsiye yetkili olarak 6762 Sayılı TTK"nun 321. maddesine göre lisans sözleşmesini imzalaması ve2003 yılından itibaren sözleşmenin marka siciline tescilli olduğu hususları nazara alınmadan, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.